Adnan Arslan Hoca İle Soru Cevap

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Soru :1-Mukim birisi seferi mesafede bir yerde vekalet yoluyla vacib kurbanı kesmesi caiz midir?

2-Bayram günü seferde olan birisi, kurbanını burada kesmiş olsa ve bayramın üçüncü gününde mukim olsa yani kendi evine dönse tekrar kurban kesmesi gerekir mi?

Cevap :1- Evet, caizdir. Çünkü burada önemli olan kurbanın kesildiği yer değil, kurban kesen mükellefin mukim mi yoksa misafir mi  olduğudur. Bundan dolayı mukim birisi vekalet yoluyla Türkiye’de ve ülke dışında kurbanını kestirmesi  caizdir.

2- Hayır, gerekmez. Bayram günlerinde misafirlikte olan birisi kurbanını burada kesmişse, mukim olduğu zaman tekrar kurban kesmesi gerekmez.

 

Soru:Bazı marketlerin sabit kiloda küçükbaş veya hisseli büyükbaş kurbanlık satması caiz midir?

Cevap:Hayır, caiz değildir. Çünkü kurbanlık küçükbaş veya hisseli büyükbaş hayvanlardan elde edilen etler farklı kilolarda olacağından bunları sabitlemek doğru değildir. Eğer elde edilen et miktarı sabit kilodan az olursa başkalarının hakkı alınmış olur, fazla olursa kişinin hakkı başkalarına geçer. Farklı kurbanlık hayvanların etlerini bu şekilde koli yaparak birbirine karıştırmamak gerekir.Kesilecek kurbanlık tayin edilmediği için marketlerden bu şekilde yapilan alışverişlerle sadece et satin alınmış olur ancak kurban ibadeti gerçekleştirilmiş olmaz.

 

Soru : Hacca gidiyorum inşaallah ama önce umre yapmam gerekiyormuş. Umrede nelere dikkat etmeliyim?

Cevap : Umrenin iki farzı, iki de vacibi vardır. Farzları ;

1- Belirli yerlerden birinde, ( mikat ; ihrama girmeden geçilmeyen yer. ) ihrama girmek,

2- Kabe i Muazzama’yı yedi şavt ( bir defa dönmeye bir şavt denir. ) dönerek tavaf yapmak,

Vacip’leri;

3- Safa ile merve arasında yedi defa gidip – gelerek sa’y yapmak,

4- sa’yı da yaptıktan sonra saçları traş ederek veya kısaltarak ihramdan çıkmaktır. Nasıl ki namazdan selamla çıkıyoruz, umreden de traşla çıkarız.

Bu dört maddeyi, bu sırayla yapmak gerekir.

İhram – tavaf – sa’y – traş

Bu sıralamada hata yaparsak, nasıl ki namazdaki hatamızı sehiv secdesi ile gideriyorsak umrede de ceza öderiz. Umrenin cezasıda ya küçükbaş hayvanı kurban etmek veya fıtır sadakası şeklinde olabilir.

 

Soru :Hac farizasını yerine getirmeyen birisi başkası yerine vekaleten hac yapabilir mi?

Cevap :Evet, yapabilir, caizdir. Fakat daha önce haccını yapmış, tecrübeli birini göndermek daha uygun olur. Tabi bu bedeli (vekili) normalde vekil yapan, kendi ikamet ettiği yerden göndermelidir. Fakat zaruret halinde Mekke-i Mükerreme’den veya Medine-i Münevvere’den de göndermek mümkündür.

 

Soru:Paraya acil ihtiyacı olan bir tanıdığım, galericiden taksitle 100 bin ₺ye bir araba satın alıp, tekrar aynı galericiye peşin 80 bin ₺ye sattı. Bu işlem dinimizde caiz midir?

 

Cevap:Hayır, caiz değildir. Buna iyne satışı (بيع العينة) denir. Nakit paraya ihtiyaç duyan birinin bunu borç olarak alamayınca, birinden malı taksitle yüksek fiyata satın alıp yine aynı malı, daha düşük fiyata aynı kişiye satmasıdır. Bu iyne satışıdır ve tahrimen mekruhtur. Çünkü böyle bir satış faiz şüphesini içinde saklamaktadır. Eğer vadeli aldığı malı üçüncü kişiye satsaydı bu caiz olurdu.

 

Soru : Evleneceğim erkekten mehir olarak beni hacca götürmesini isteyebilir miyim?

Cevap : Evet, isteyebilirsiniz. Mehir; evlenecek olan erkeğin hanımına vermesi gereken ve İslam’ın uygun gördüğü para ya da mala denir. Bu dinimize göre evlenen kadının kocası üzerindeki hakkıdır.

Mehir olarak bir  kadının “senin namaz kılman benim mehrim olsun“ gibi bir İbadeti talep etmesi mehir yerine geçmez.

Ancak mali yönü de olan bir ibadeti mehir olarak hanımefendinin istemesi caizdir. Yani kadının “beni hacca veya umreye vb. götürmen mehrim olsun“ demesi ve erkeğin de “Kabul ettim“ demesiyle belirledikleri bu mehir caiz olur.

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu