MAHALLE DEDİKODUCULARI GİTTİ, SOSYAL MEDYA DEDİKODUCULARI GELDİ…

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Hepimizin hayatında bir Hatçe, Fatma, Ayşe teyzemiz olmuştur. “Ay gııız gördün mü falancanın oğlunu falancanın kızıyla gördük”, ” Süheyla’nın kızı işsiz güçsüz bir oğlanla konuşuyormuş”, ” Ayşe evine yeni mobilya almış” vs… Mahallede çok konuşan bu teyzeleri gördüğümüz anda, annemin acilen eve gidip yemek yapması, bir diğer komşunun çamaşır yıkaması, ötekinin misafirinin geleceği bahaneleri uydurulur ve direk arazi olunurdu. Bazen de lafın gitmesini istedikleri yere haber göndermenin en kolay yolu bu teyzelerdi. Ver lafı sahibi duysun.
Ne masum, ne güzel günlerdi. İletişimin yüz yüze, göz göze, kimin ne olduğunun belli olduğu yıllardı.
Ya şimdi…?
Modern çağın hızlı iletişimi sosyal medya!
Herkes âlim, herkes her konuda fikir sahibi…
Mangalda kül bırakmayan cümlelerle ülkeyi de kurtarıyoruz, dünyayı da.
“Ortaya laf atayım, kim isterse üzerine alınsın. Kinayeli sözler paylaşayım, filozofça takılayım birşey sansınlar. Beni arkadaşlıktan silmiş, bir daha hayatta konuşmam. Bak kimlerle beraber geziyor da bana söylemiyor. Mesajımı gördü ve cevaplamadı” gibi uzayan bir liste. Kırgınlıklar, alınganlıklar… Hangimiz bunları yapmadık ki.
Doldur boşalt aşklar, emanet hayatlar yaşıyoruz sosyal medyada. Herkesin vitrini! pardon sayfası dolu ama yürekleri boş. Saklımız, gizlimiz, mahremiyetimiz kalmadı. Duygularımızı birbirimizin gözüne sokuyoruz.
“Aşık hissediyor”, ” yeni bir ilişkisi var”… “Vaay gördün mü hem de kiminle, kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi…”
3 gün sonra…” karmaşık bir ilişkisi var”, 6.günün sonu…. ” darmadağın hissediyor”, ”ilişkisi yok”…
Ne yapsın şimdi mahallenin Hatçe teyzesi? Malzeme toplamak için facebook hesabı mı açsın, instagram mı?
Ve daha kötü bir senaryo; kız veya erkek, yüz vermedi ya da sevgilisinden ayrıldı. Nınını nııın…. İntikam vakti!
Eldeki fotoğraflar, montajlanır, kalıbına uydurulur ve en kısa sürede milyonlara servis edilir. Mesajlar ortaya dökülür. Sonuç ya cinayet ya intihar. Suçlu: faili meçhul…
Peki ne olacak bu işin sonu? Bu kadar klavye kahramanlığı ve bilinçsiz sosyal medya kullanımı ardında, derin izler taşıyan, ruh hali bozuk, yüz yüze iletişimden uzak bir nesli getiriyor. Özellikle küçük yaşta sosyal medya kullananlar ciddi bir risk altında. Her türlü istismara aşinalaştırıldığımız bu zamanda kendimizi ve etrafımızı korumak zorundayız. Her gün sıklıkla yapılan, ” bundan sorumlu değilim, bunu görürseniz açmayın, bu ben değilim ” vs. paylaşımlarıyla sadece kendimizi avuturuz. Ne bir gerçekliği ne de yasal bir yaptırımı var.
Bilinçli toplum bilinçli insanlardan oluşur. Bir an önce klavye kahramanlıklarını bırakıp vicdanımıza ve insani duygularımıza dönelim. Bırakın tatlı, zararsız dedikoduları mahalledeki teyzelerim yapsın, biz kendi işimize bakalım, doğru eleştiri yapıp, doğruları paylaşalım. Sanal sanallığında kalsın.
Sosyal medyayı kullanmak zor, internet adabı muhaşereti lâzım vesselam ….

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu