Son dönemde yine sosyal medyada sokakta fazla sayıda hayvan olmasından şikayetçi paylaşımlar dikkat çekmeye başladı. Biz bu tabloyu
çok önceden öngörmüş ve tüm belediyelere çağrıda bulunmuştuk fakat ‘kapı duvar’ misali sözlerimiz boşlukta yankılandı, duyan olmadı…
İhbar ediyorum; bu durumun esas sorumlusu, yasal yükümlülüğüne rağmen kısırlaştırma yapmayan ilçe belediyeleridir. 5199 Sayılı
Hayvanları Koruma Kanunu, büyükşehir / ilçe belediyesi ayrımı yapmaksızın tüm belediyeler için kısırlaştırma görevi vermiştir. Bu işin
yapılacağı merkez için ‘geçici hayvan bakımevi’ tanımını kullanmıştır. Yani geçici hayvan bakımevi kurmak, kısırlaştırma ve aşılama yapmak
tüm belediyelerin görevidir. Büyükşehir Kanunu’nda geçen ‘hayvan barınağı kurmak büyükşehir belediyesinin görevidir’ ibaresi bu merkezler
için değil; satışı yapılan büyükbaş ve küçükbaş hayvanların barındırıldığı yerleri tarif etmektedir!
Bu konuyla ilgili topu büyükşehir belediyesine atıp işten sıyrılacağını sananlar kusura bakmasın, attıkları gol ofsayttır ve hakem golü
saymamıştır! Antalya’da yaşayan bir vatandaşın konuyla ilgili şikayetini değerlendiren mahkeme, ilçe belediyesinin benzer söylemdeki
savunmasını kabul etmemiş ve kısırlaştırma yapmadığı için ilçe belediyesini suçlu bulmuştur. Bu ve benzeri söylemlerle size aktarılan şikayetleri
savuşturabilirsiniz ama yasal sorumluluğunuzdan ve bundan doğacak mağduriyetlerin hesabını vermekten kurtulamazsınız, çok üzgünüm!
Hatay’ın 15 ilçesi var ve bunların içinde sadece İskenderun Belediyesi’nin geçici hayvan bakımevi var. Antakya Belediyesi, Hatay
büyükşehir olunca mevcut bakımevini büyükşehir belediyesine devretti, yenisini kurmadı… Defne Belediyesi kurulduğu günden bu yana bir
bakımevi / kısırlaştırma merkezi kurmayı hiç düşünmedi. Reyhanlı, Kırıkhan, Dörtyol gibi büyük ilçelerimiz dahi 2004 yılından bu yana
yürürlükte olan kanunu görmezden geliyor. O günden bugüne düzenli kısırlaştırma yapılmış olsaydı, sokakta bu kadar hayvan olur muydu?
Dörtyol kan ağlıyor, fazla sayıda hayvan sokaklarda ve düzenli beslenemedikleri için hastalıktan kırılıyorlar… Antakya ve Defne’de hayvansever
ve gönüllü sayısı fazla, hayvanların beslenme ile ilgili büyük bir sıkıntısı yok ama onlardan korkanlar için ortalık yangın yeri… Reyhanlı ve
Kumlu dolaylarında uyuz başta olmak üzere hayvanlar hastalıktan kırılıyor! Bu konuda şikayetin gelmediği tek yer İskenderun çünkü bakımevi
düzenli kısırlaştırma yapıyor ve sokak hayvanı nüfusu kontrol altında; tek dertleri Payas ve Arsuz’dan gelen ya da getirilen sokak hayvanlarının
iş yükünü arttırması…
Sokaklarda fazla sayıda hayvan olması biz hayvanseverleri de çok mutlu etmiyor. Beslenmesi gereken daha fazla sayıda hayvan, aynı
zamanda hastalanıp yaralandıklarında tedavi ettirilmesi gereken daha fazla hayvan demek ve bu bizleri hem maddi hem de manevi anlamda zor
duruma sokuyor… Bizler de daha az sayıda hayvanın sokakta olmasını istiyoruz ve bunun yasal / bilimsel / vicdani anlamda en doğru yöntem
olan ‘kısırlaştırma’ ile sağlanmasını istiyoruz. Hayvanların dağa taşa atılmasına, barınaklara kapatılmasına; yani görevini yapmayan belediye
başkanları yüzünden cezalandırılmalarına karşıyız, hepsi bu!
