BARINAKTAN CAN KURTARMIYORUZ, BAKIMEVİ İLE ORTAK ÇALIŞIP CAN KURTARIYORUZ…

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Son zamanlarda sokaktaki canı doğrudan özel kliniğe aldırma furyası yeniden başladı… ‘Barınak ölüm kampı’ algısının pompalanması, buradaki bakımevinin kötülenmesi, klinik desteği için usulsüz yardım çağrısı yapılması gırla gidiyor…

‘Bu canı barınaktan kurtardık’ diye bir ilan görüyorsanız bilin ki hiçbir can herhangi bir bakımevinden zorla alınıp kurtarılmaz, oranın yetkilisi ile istişare edilir ve gerekli hallerde canlar gönüllülere emanet edilir. Öyle ‘kurtardık’ mavallarına inanıp ucuz kahramanlara prim vermemenizi tavsiye ederim.

Şimdiye kadar yazdıklarımda aynı cümlede iki farklı tanım kullandığımı fark etmişsinizdir : barınak ve bakımevi…

Öncelikle kavramları yerine oturtalım; ‘barınak’ denilen olay 2004 yılı öncesinde, henüz bir hayvanları koruma yasamız yokken bazı belediyelerin, sokak hayvanı nüfusunu kontrol altına alabilmek için bulduğu ‘çözüm’dü… Köpekler oraya toplanır, asla geri bırakılmaz, adeta bir ‘yığınak’ gibi çalışan ölüm kamplarıydı… Bugün bu anlayışla çalışan (özellikle engelli canların bakıldığı dernek barınaklarını hariç tutarak, bazı belediyelerin yasayı hiçe saydığı) barınaklar yok değil ama 2004 yılında hayvanları koruma yasası çıktığında, belediyelerin ‘geçici hayvan bakımevi’ kurması, kısırlaştırma ve aşılama sonrasında hayvanların alındığı yere geri bırakılmasını sağlanması istendi.

Belediyeye ait olan bir işletme ise bahsedilen, orası barınak değil bakımevidir. İşleyişle ilgili bir sıkıntı varsa, yasa hiçe sayılıyor ve orası barınak gibi çalışıyorsa da duruma müdahale edilmeli ve düzeltme yapılmalıdır. Öncelikle tanımlama doğru yapılmalı, söylem düzeltilmeli ki işleyiş de düzelsin…

Yeni moda da şu, bir çok kişinin şunu paylaştığını gördüm; ‘Yaşlandığında ebeveynlerimi huzurevine, çocuklarımı asla yetimhaneye göndermeyeceğim gibi sokak hayvanlarını da barınağa göndermem…’ Elbette hiçbir can barınağa hapsedilmemeli ama söz konusu yer bir belediyenin bakımevi ise neden gönderilmesin? Evet bakımevlerinin çoğunda tahlil yapılmıyor, röntgen gibi görüntüleme yöntemleriyle tanı desteklenmiyor ama neden hasta / yaralı olduğunda bir sokak hayvanı bakımevine alınıp ilk muayene ve acil tedavisi yapılmasın? Özel kliniklerin bir çoğunda da bunlar yapılmıyor üstelik ve bakımevinde tedavi olabilecek bir sokak hayvanı neden özel kliniğe aldırılsın doğrudan?

En başta belediyelerin görevidir sokak hayvanlarını rehabilite yani tedavi etmek! Bu işini yaptığı için bir belediye neden eleştirilsin, bu yolu seçen bir gönüllü neden ‘barınak sevici’ ilan edilsin?

Devlet hastanesinde tedavi olabilecek basit bir hastalık için zengin olan kişiler en detaylı araştırma yapan, en lüks ‘otel’ hizmeti veren, en pahalı özel bir hastaneye gitmekte serbest cebinde parası varsa fakat her insan için bu imkan sunulamaz ki… Ancak ve ancak devlet hastanesinde yer yoksa ve ya tedavisi için o hastanede bulunması mutlaka gerekiyorsa bu olanak sunulabilir. Cebinde parası olan biri istediği canı istediği kliniğe götürüp tedavi ve bakımını yaptırabilir, buna asla itiraz etmem ama ‘çok acil tedavi edilmesi lazım, imkanım yok, klinik desteği lazım’ diye açılan ilanlar dilencilik değil de nedir? Birileri benzer şekilde açılmış yüzlerce ilan arasından fark edip reaksiyon gösterene kadar o can neden sokakta kalsın üstelik?!

Biz Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin bakımevi ile ortak çalışıp can kurtarıyoruz, barınaktan can kurtarmıyoruz! İhbarla alınan bir can önce bakımevine götürülür, orada ilk tedavi ve müdahalesi yapılır; özel klinik desteği gerekiyorsa uygun kliniğe nakli sağlanır ve gerekli tedavi her türlü yaptırılır. Tedavinin tamamı bakımevinde yapılabilecekse tabi ki tedavinin devamı da orada yapılır.

Barınak sevici de olmayın, klinik sömürücü de… Çok suistimal edilen, yasaya aykırı şekilde para toplanan bir rant sektörü olmuş durumda bu sistem. Bu sisteme çomak sokmak, belediyelerin işe dahil olup kendi işini yapmasını sağlamak birinci önceliğimiz olmalı.

Belediyenin bakımevi koşulları iyi değilse onun düzeltimesini sağlayın. Zordur ama başarılır. Geçmişte ölüm kusan birçok belediyenin, sistemli çalışan ve inatla olması gerekeni talep eden gönüllülerin olduğu yerlerde bugün örnek çalışmalar yapmaya başladığını görürsünüz…

Behçet Necatigil’in çok sevdiğim bir deyişi var;

Ümitsizseniz, ümit sizsiniz
Çaresizseniz, çare sizsiniz!

Ümitsizlik, çaresizlik yaratanlardan olmayın. Bu canlar için gerçekten ümit olun, çare olun. Kurumsal çalışın, sahada yer alın ve sistemli olun. Başkasının desteğine her daim ihtiyaç duyacaksanız atalarımız bu konuya açıklık getirmiş : Taşıma suyla değirmen dönmez!

Dönen rant değirmeni ise bir şekilde çark döner elbet ama amaç hayvanlara gerçekten yardım etmekse bu değirmen ağırdır, taşıma suyla dönemez!!!

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu