PANDEMİ SÜRECİNDE ÖZEL OKULLAR

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

 

Pandemi süreci nedeniyle ara verilen yüz yüze eğitim öğretim faaliyetleri kontrollü bir şekilde yeniden hayata geçirilmeye başlandı. Devlet okullarında DYK’lar yapılmaya başlarken, özel okullar özellikle 12.sınıf öğrencileri için üniversite hazırlık derslerine  başladı.

Peki  yüz yüze eğitimin tüm sınıflar için tam anlamıyla ne zaman başlayacağı belirsizliğini korurken özel okullar bu süreci nasıl geçirecek?

Geçtiğimiz eğitim öğretim yılının 2. Döneminde verilen ara sonrasında sene sonu veliler ile özel okullar arasında ücret pazarlığı başladı. Özel okullar nispeten daha önce de kullandıkları uzaktan eğitim sistemini hızlı bir şekilde  geliştirerek geniş katılıma uygun ve kapsamlı hale getirdiler. Okullarımızın bu konudaki uyum yeteneklerinin  hızlı ve efektif olmasını takdirle karşılıyorum. İyi bir sınav verdiklerini düşünüyorum.

Peki özel okul velileri bu durumu nasıl karşılıyor ve değerlendiriyor?

Kaliteli bir Yüz yüze eğitim için çocuklarını özel okullara gönderen veliler, eğitimin uzaktan olmasını eğitimden saydılar mı? Maalesef bu  durumu çok da sindirebildiklerini düşünmüyorum. Nispeten alışık olmadıkları bu eğitim sistemi için hem işe yararlılığını hem de bu eğitimin maddi olarak karşılığının ne olacağını sorguladılar.

Özel okullar geçen sene verilen uzaktan eğitim hizmeti ücreti için veliler ile sıkı bir pazarlığa oturmak zorunda kaldı. Verilmeyen yemek ve okul servisi hizmeti ücreti için iadeler istendi. Bu konuda çoğu okul ve veli anlaşabildi. Fakat eğitim öğretim ücreti için durum biraz daha karışık. Veliler oluşturdukları platform aracılığı ile yaptıkları ortak açıklamalarla %50 oranında indirim beklerken özel okullardan %5 ile %30 arası bir indirim sinyali geldi. Okul ücretleri arasındaki farklılıklar nedeniyle bu anlaşma nasıl sağlanacak bakıp göreceğiz. Yeni eğitim öğretim yılı için de aynı pazarlıkların olacağı da aşikar.

Sonuç olarak bu süreçte  hem veliler hem özel okullar için karşılıklı empati ve fedakarlığın şart olduğu bir gerçek.  Her iki tarafın da durumdan fırsat yaratma niyeti olmadan hareket etmesi önemli. Okullarımızın varlığını sürdürebilmesi,  ayakta kalabilmesi açısından aidiyet duygusuna sahip velilere ihtiyacı varken veliler de kar marjını ve ticari kaygılarını minimize  eden okullar istiyor. Böylece herkes asgari isteklerini karşılar ve daha güzel günlere kavuşana kadar okullar ve veliler birbirine sahip çıkmış olur. Ne de güzel olur değil mi J

Sağlıcakla kalın…

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu