İSTİLACI TÜRLER

Selda Asker
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Bugün yine farklı bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Son yıllarda sık sık gündemimizde olan Asi Nehri üzerinde de gördüğümüz istilacı tür diye adlandırdığımız farklı canlı ve bitki türleri bugünün yazısı.

Peki nedir “istilacı Tür” ?
Kendi doğal yaşam ortamından yeni bir yaşam ortamına taşınan türler olarak tanımlanır. İklim değişikliğine bağlı olarak kendi yaşam alanlarında artık üremeleri zor olan bu türler kendine daha yakın iklim kuşağına doğru gider ve o bölgeyi istila eder. Çevreye, diğer türlere, ekonomiye veya insan sağlığına zarar verebilme potansiyeline sahip olabilirler. Biyoçeşitlilik Sözleşmesi’ndeki tarife göre; yerleşmesi ve istilasıyla ekonomik veya çevresel zararlar vererek ekosistemleri, habitatları veya türleri tehdit eden her yabancı türdür.

Süveyş kanalının açılması, iklim değişikliğinin etkisi istilacı türlerin yerleşimini kolaylaştırmıştır. Akdeniz’de yabancı bitki ve hayvan türlerinin gelişimi oldukça hızlı olup, uzmanlar bu hızla devam ederse 21. asrın ortalarında Akdeniz’deki yabancı deniz bitkisi türlerinin sayısının yerli türleri geçeceği endişesini taşımaktadır. Küresel ısınmanın etkisiyle Akdeniz’e özgü türlerin yok olacağı, yerini Kızıldeniz canlılarına bırakacağı ve Karadeniz’in de giderek Akdenizleşeceği dolayısıyla balık türlerinin zarar görmesi nedeniyle de ticari balıkçılığın zarar göreceği öngörüler arasında.

Birçok göl ve akarsu, Türkiye faunasına ait olmayan sivrisinek balığı, İsrail sazanı, gümüş balığı, yeşil sazan, güneş balığı, çakıl balığı ve zebra midyesi istilası altındadır. Tatlı suları işgal eden bu türler, bulunduğu ortamdaki organizma ve canlıları yiyerek yerli türlerle besin rekabetine girdikleri ve beraberinde getirdiği hastalık ve parazitleri ortama bulaştırarak endemik ve doğal türlerimizin yok olmasına sebep olmaktadır.

Kendi ilimize baktığımız zaman son yıllarda Asi Nehrini mevsimsel olarak kaplayan 10-15 gün içerisinde mevcut varlığının 20 katı artan su sümbüllerini görüyoruz. Güney Amerikadan Asi Nehrimize kadar gelip Samandağdan Akdeniz’e ulaşan istilacı bir tür. Hızla çoğalıp yayılır ve göllerin, kanalların üstünü kaplar böylece güneş ışınlarının derinlere ulaşmasını önler, sudaki nitratı emer. Sonuç olarak ekosistemi karmakarışık bir duruma getirir. Aynı şekilde denizlerimizde farklı balık türleride görmeye başladık.

Sonuç olarak küreselleşmenin ve iklim değişikliğini en önemli sonuçlarından biri olan istilacı türlerin zararlarını asgaride tutmak için mutlaka İklim krizi ile mücadale şart…

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu