YANAN ORMANLAR MI BİZ Mİ…

Selda Asker
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

 

Dünya kıtaların yaklaşık %30’unu oluşturan ormanlarımız küresel iklim değişikliğinin de etkisiyle artık daha fazla yangın riskiyle karşı karşıyadır. Özellikle Akdeniz Havzasında yer alan ormanlık alanlarda bu risk, artan sıcaklık ve azalan yağış miktarına bağlı kuraklık nedeniyle giderek artmaktadır.

Bilim insanları, ülkemizde ve dünyada sıklıkla yaşanan orman yangınları ve diğer aşırı doğa olaylarının daha önceki yılların ortalamasından çok daha şiddetli olduğunu ve iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur. İnsan eliyle yaratılan orman tahribatı, orman yangınları açısında büyük bir risk faktörü. Ormansızlaştırma ne kadar artarsa, yağışların azalması sonucu ormanlık alanda yangın ihtimali de artıyor.

Yapılan araştırmalarda, Ülkemizde 2021 yılında en büyük orman yangınlarının meydana geldiği Marmaris, Milas, Köyceğiz, Manavgat ve Gündoğmuş Temmuz 2021 verileri kullanılarak Angstörm yangın indeksleri hesaplanmıştır. Elde edilen indeks değerleri bu yörelerdeki orman yangınlarının başladığı dönem olan 25-31 Temmuz 2021 tarihlerinde yangın riskinin çok fazla olduğunu ortaya koymuştur.

Geçtiğimiz yıllardaki Akdeniz ve Ege Bölgesi’ndeki orman yangınlarının doğada bıraktığı tahribat, uydu aracılığıyla uzaydan görüntülendi. Manavgat’ta 30 bin, Bodrum’da 12 bin 600, Marmaris’te 8 bin ve Güzelbağ çevresinde yaklaşık 6 bin 500 hektarın zarar gördüğü belirlendi. Yanan ormanlık alanlar yaklaşık 85 bin futbol sahası büyüklüğünde… Bir futbol sahası 7140 m2 gerisini siz hayal edin….
Geçtiğimiz sene Hatay’a baktığımız zaman Arsuz, Belen, Samandağ yangınlarında ormanlarımızı çok ciddi kayba uğradığını biliyoruz. Bir bölgenin iklimini birinci derecede etkileyen ormanların varlığının azalması bölge ikliminin değişmesi demektir. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yayılan sıcak hava dalgaları orman yangınlarında insan faktörleri dışında son derece etkili olmaktadır. Hava sıcaklarının artması yangına adeta davetiye çıkarmaktadır.
Dünya geneline baktığımızda Brezilya’daki Amazon Ormanları, bölgedeki ekosistemin dünya için kritik olması nedeniyle yakından takip ediliyor. İklim değişikliğinin Amazon Ormanları üzerindeki etkisinin büyük olduğuna dikkat çeken Prof. Fernandes, “Kurak geçen sezonun eskiye oranla daha uzun olduğu, şiddetli kuraklıkların da iklim değişikliğinin doğada yarattığı değişkenlik nedeniyle şiddetli kuraklıkların daha sık görüldüğüne dair elimizde kanıtlar var” diyor.
Orman yangınları ve iklim değişikliği ilişkisi ile ilgili bu yazıyı yazmaya karar verdiğimde ve yazıya başladığımda Marmaris’te henüz bir yangın yoktu yangının başlamasıyla birlikte bu yazının içeriğide biraz gündemle değişti. Henüz nedeni belirlenemeyen yangında öncelikle yangının söndürülmesi en büyük temennim ve söndürme-soğutma işlemlerinden sonra da orman arazisi orman olarak kullanılması , herhangi bir şekilde başka bir amaçla kullanılmaması da ikinci büyük temennim.

Değişen iklime bağlı olarak bundan sonra orman yangını gerçeği ile yaşayacağımızı bilmemiz lazım. İklim değişikliğiyle birlikte artan sıcak hava dalgaları ile daha çok orman yangınıyla dünya karşı karşıya gelecek. Yıllardır yapılan iklim zirvelerinde iklim anlaşmalarında bu konuya önemle vurgu yapılıyordu. Benimde koordinatörü olduğum üç sene evvel Valiliğimizle yürüttüğümüz iklim projemizde gerek okullarda gerek kırsalda verdiğimiz eğitimlerde değişen iklime bağlı olarak yangınların ve sellerin artacağını anlattık. Bu işin uzmanı bilim insanlarımızın çalışmaları ışığında bu gerçekler senelerdir biliniyor. O nedenle şu sebepten bu sebepten çıktı çıkarıldı şu olacak bu olacak söylemlerinden önce yangınlarla nasıl mücadele etmemiz gerektiğini etkin bir yangın Eylem planı, sel Eylem planı daha da önemlisi acil iklim eylem planı oluşturmamız gerektiğini bilmemiz gerekiyor. Yunanistan, Avusturya,Türkiye be dünyanın başka yerlerinde aşırı yağışlar seller ve orman yangınları , kuraklıkla karşı karşıya kalacağımız yıllar önümüzde bizi bekliyor. Geçtiğimiz yıl Hatay’da yaşadığımız yangın bu mevsimde bu sıcakları ve selleri bize getirdi.

Türkiye’nin ya da dünyanın neresinde olursak olalım yanan ormanlık alanlardan tüm canlılar etkilenmektedir. Yanan sadece ormanlar değildir, bölgenin biyolojik çeşitliliği, ekolojik yapısı, canlı türleri de yok olmaktadır.

İklim değişikliğinden ve sonuçlarından her birimiz ayrı ayrı üzerimize düşen sorumluluktan payımızı almalıyız şimdi birlikte mücadele zamanı!

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu