TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ…

Selda Asker
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Şimdiye kadar hiç düşündünüz mü ; iklim değişikliğinin toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili bir ilişkisi olabilir mi ? Olabiliyorsa nasıl bir ilişkisi var ? Önemli mi? Hadi biraz inceleyelim:

Gerek Birleşmiş Milletler iklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, gerek COP zirveleri, gerekse de G20 Ülkelerinin iklim değişikliği mücadele konusunda çok sık raporlarını ve toplantı sonuçlarını okuyoruz. Küresel karbondioksit emisyonlarının neredeyse yüzde sekseninden sorumlu olan G20 ülkelerinin Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı ulusal iklim değişikliği politikalarından yoksun olduğunu gözler önüne seren yeni bir rapor Women’s Earth and Climate Action Network (WECAN) ( Kadın Dünyası ve İklim Eylem Ağı ) tarafından yayınlandı. Tam da önümüzdeki hafta Mısır’da yapılacak olan COP27 iklim Zirvesi öncedi bu raporun yayınlanması zirvede ne kadar tartışılacak, ne kadar kendine yer bulacak merakla ben de takip edeceğim. Daha önce yazdığım yazılarımdan takip edenlerin bildiği üzere COP27 daha başlamadan gerginlik hat safhadaydı.

Bu raporda altı çizilmesi gereken önemli cümleler var. Toplumun tamamını etkileyen her sorun gibi iklim değişikliğinin sonuçları da etkilenen kişinin konumuna, milliyetine, cinsine, kimliğine ve dünyanın neresinde bulunduğuna göre değişiyor. İklim değişikliğindeki sonuçlar en çok geçimini tarım , hayvancılık , balıkçılık gibi sürdürülebilirliği ekosistemlerin sağlığına bağlı olan sektörlerde çalışılanları etkiliyor. Ortaya konan verilere göre toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin baskın olduğu toplumlarda eğitime erişemeyen kadınlar tarıma, hayvancılığa yöneliyor. Kuraklık , azalan su kaynakları, aşırı hava olayları kadınların geçimini de riske atıyor. Aynı şekilde iklim krizine bağlı olarak bizi bekleyen zorunlu göç, barınma sorunu en çok kadınları etkileyecek. Cinsiyetinin bir uzantısı olarak Ona biçilen rol gereği kadından beklenilen temiz içme suyu,gıda, yakacak temini, ev işleri zaten her gün zorlaşıp uzayıp gidiyor. Tam da bu noktada iklim değişikliğinin yavaşlatılması konusunda kadının bilgilendirilmesi de son derece önemli. Kadın Dünyası İklim Eylem Ağı yetkilisinin altını çizdiği cümle çok önemli : “ Toplumsal cinsiyet eşitliğinin iklim politikasına entegre edilmesi sadece kadınlar ve toplumsal cinsiyet çeşitliliğine sahip insanlar için faydalı olmakla kalmaz; toplumlarımız, dünya ve emisyon hedefleri için kritik derecede iyileştirilmiş sonuçlar sağlar. G20 ülkeleri iklim hedeflerine ulaşmak istiyorlarsa, kadınların ve özellikle yerli, siyah ve kahverengi kadınların liderliğinin iklim politikalarına, çözüm projelerine ve karar alma süreçlerine dahil edilmesini sağlamalıdırlar”. Üzerine söylenecek çok söz yok, tüm iklim zirvelerinden beklenen, başarılı iklim politikaları ve eylemleri oluşturulmasını engellemeye devam eden sistemik ataerkillik, sömürgeleştirme ve ırkçılık da dahil olmak üzere adaletsiz baskın sosyal yapıları tanımaları, anlamaları, dönüştürmeleri ve gözardı etmemeleri.
Kendimce konuyu özetlersem iklim krizi ile mücadelede kadınların liderliğine ihtiyaç var…

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu