Tarım Şehri Hatay…

Samim Kayıkçı
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Hatay, eşsiz kültürel ve doğal zenginliklerinin yanında aynı zamanda çok önemli bir tarım şehridir.Sahip olduğu uygun iklim koşulları ve zengin toprak özellikleri, binlerce yıllık tarihinde, pek çok medeniyetin gelişip serpilmesine olanak tanımıştır. Her medeniyet öncekilerin mirasının üstüne ekleyerek zengin bir tarım kültürünün ve tarımsal biyoçeşitliliğin gelişmesine katkı sağlamıştır.

Günümüzde Hatay ili bitki genetik kaynakları açısından son derece özel bir konuma sahiptir. Bu kaynaklar çok büyük bir ekonomik potansiyel barındırıyor belki ama malesef bize sunulan fırsatı değerlendirmek konusunda oldukça yetersiz kaldığımız ortadadır.

Bilim ve teknolojideki baş döndürücü gelişmeleri tarımsal üretim ve pazarlamada doğru bir şekilde kullanabilseydik yerelde ilimizin genelde ülkemizin ekonomik gelişmesi ve refahı için çok daha fazla katkı sağlayabileceğimiz aşikardır.

Tarımsal faaliyetler ürünlerin üretiminden tüketiciye ulaşıncaya kadarki kesintisiz bir süreci kapsar. Bu sürecin herhangi bir aşamasında oluşan aksaklık tüm sistemi ciddi bir şekilde etkileme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle tüm süreç doğru kurgulanmalı, gerekli yasal düzenlemeler ve denetimler eksiksiz bir şekilde yapılmalıdır.

Doğanın çok güçlü bir döngüsü var. Bu durum tarımsal faaliyetler içinde öyle. Şimdi belirli meyve ve sebzelerin hasat zamanı. İlimizde turunçgiller ve zeytin en önemli tarımsal ürünlerin başında gelir. Zeytin hasadı ve zeytinyağı üretimi tüm hızıyla devam ediyor. Zeytinyağı fiyatları geçen yıla göre 3-4 kat arttı. Bu arada Altınözü Zeytinyağı’nın coğrafik işaret alması çok sevindirici bir durum olmuştur. Emeği geçenlere buradan teşekkür ediyorum.

İlimizde Turunçgil üreticileri (özellikle mandalina üreticileri) çok büyük sıkıntı içindeler. Tezgahlarda kilosu ortalama 20-30 ₺ olan mandalinaya tarlada 3-5 ₺ fiyat biçiliyor. Hasat etmek için konulan işçilik masrafını karşılamadığı için ürün dalında kalıyor. Haftasonu Samandağ ilçesinde pek çok bahçede mandalinaların toprağa düşüp çürüdüğüne tanık oldum. Bazen insanın aklı böyle bir şeyi kabullenmek istemiyor. Bu hayat pahalılığında, pek çok insanın ihtiyacı varken, onca ürünün bu şekilde heba olması akıl alır gibi değil. Neden yeterli ölçüde ve kalitede meyve suyu fabrikalarımız yok? Neden mandalinalı (dondurma, yoğurt, pasta, reçel vd.) ürünlerimiz yok? Neden tüm okullarda çocuklara taze sıkılmış mandalina suyu içiremiyoruz? Bu sorular böylece uzayıp gider.

Peki buradaki asıl sorun ne? Ürün tarlada 3 ₺ tezgahta 30 ₺ olduğuna göre üretici ile tüketici arasındaki aracılarda büyük bir sıkıntı olduğu ortadadır. Eğer bir ürün, herhangi bir katma değer yaratılmadan, üreticiden alındığı fiyatın 10 katına satılıyorsa kimse kusura bakmasın burada çözülmesi gereken çok ciddi bir sorun vardır. Bu durumda yetkili kurum ve kuruluşlar yaptırım güçlerini ortaya koyarak adaleti sağlamalıdır. Ürünün, asıl emek harcayan üreticilerin lehine, üreticiden tüketiciye makul bir fiyat artışıyla ulaştırılması tarımsal üretimin ve gıdaya erişimin devamlılığı açısından son derece hayati öneme sahiptir.

Tarıma sahip çıkmak ilimize sahip çıkmaktır. Tarıma sahip çıkmak ülkemize sahip çıkmaktır.

 

 

 

 

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu