NERELİ: DEPREM BÖLGESİNDEN… ADI: DEPREMZEDE

Selda Asker
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Ahh ki ne ah…!
Mecburen ara verdiğim köşe yazılarıma gözümde yaş, kalbimde derin bir acıyla başlıyorum. 6 Şubat 2023 saat 04.17 ve artık hiç bir eskisi gibi değil.

Yeni bir haftaya bir sürü plan program yapmıştık hepimiz. Derler ya sen plan yaparken kader gülermiş. Onun planları başkaymış. Uykumun en derin yerinde ne oluyor dediğim ve giderek hızlanan bir sarsıntı. Durur diye bekleyip yatağımdan kalkamadım. Ama durmadı, gitgide şiddetlendi, “sizi yıkmadan gitmeyeceğim ” dedi adeta. Sağa sola savurdu, koca binayı çalkaladı tam hafifledi derken öyle gürültü koptuki yerin dibinde, ayaklarım yerden kesildi ve dizlerimin üzerine düştüm. Aynı anda binaya bir şey şiddetle çarptı ve hayatım boyunca kulaklarımdan, ruhumdan silinmeyecek o çığlıklar koptu. İmdat sesleri, bağırmalar derken dakikalar geçti, yan bina bizim üzerimize çökmüştü. O can havliyle dışarı çıkmaya çalışırken kapının açılmadığını gördük. Zar zor kapıyı açtık ama nafile. Merdivenler, apartmanın çıkışı yan binanın enkazıyla dolmuştu. Kırılan merdiven duvarlarından telefon ışığı ile koca binanın yerle bir olduğunu gördüm ve 3 gün boyunca sürekli burdayız, kurtarın diye bağıran komşularımın sesi. 3 gün sonra teker teker sustular.

Günün ilk ışıklarıyla felaketin boyutunu gördük. Allahım biz ne yaşadık, kabusmu bu! Telefon yok, sokakta bir görevli, bir araç yok. Biz öldük, günlerce ölüme terk edildik. Hayatta kaldığımıza sevinemedik, utandık. Akrabalarımızı, dostlarımızı yitirdik. Dostlarımız, akrabalarımız enkaz altındayken, yaralarımızın, ölülerimizin acısıyla ağlarken milletin kalan anılarının talan haberleriyle bir kez daha sarsıldık. Şehre dışardan sırf bu amaçla gelenler olduğunu gördük. Acımıza acı eklendi. 1994 yılından beri Çevre Koruma Derneği üyeliğim, başkanlığım boyunca deprem bölgesinde yaşadığımızı unutmayalım diye yırtındık. Amik göl aynasına, ovaya havaalanı yapılırken ne vatan hainliğimiz kaldı ne başka şehirlere lobiciliğimiz.Adeta linç edildik. Halbuki biz sadece bugünleri bilim ışığında gördüğümüz için yerine karşıydık. Havaalanı olmak zorundaydı ama doğru zeminde. Aynı yerde, ovanın verimli topraklarında bu defa koskoca şehir hastanesi yapıldı. Yapılırken inşaat aşamasındaki sıkıntılar ayyuka çıktı. Buna rağmen hastane açıldı. Sonuçta ne mi oldu! Böylesi büyük bir afette havaalansız, hastanesiz kaldık. Hava desteği alamadık, yaralılarımız hangi şehirlerde, ne durumdalar günlerce peşlerine koştuk bilemedik. O dönemde bizi hain ilan edenlerden bir kişide çıkıp bunun sorumlusu bizdik, vebalinizi aldık diyemiyor. Bir inşaat bizim önümüze gelen kadar kaç kurumdan, kaç kişinin imzasından geçiyor! Nerde bu imza sahipleri?

Canım Antakyam, kıymetini hep bildiğimi düşündüm. Ama şimdi daha çok anlıyorum sen ne özel ne değerli bir şehirdin. Canım sıkılır dalarım eski sokaklara ordan uzun çarşıya sonra koy kahveyi geliyorum derdim dostuma. Ahh benim kadim şehrim, sensiz ben hiçmişim. Dostlarım, akrabalarım o enkazlarda kaldılar. Gözümde yaş kalmadı, kime neye ağlayacağımı şaşırdım. Yaralarımızı saracağız ve kayıplarımızın anısına bu şehirde yeniden bir arada olacağız. En yakın zamanda Çan’ın, Ezan’ın, Hazan’ın altında buluşacağız. Ama şunu asla unutmayacağım!.. Deprem öldürmez bina öldürür derler ya, evet şiddet büyüktü, afetti ama milyonluk evleri, binlerce liraya kiraladıkları evleri bize mezar yapanları unutmayacağız. İşyeri açacam diye balyozlarla kolon kıranları, malzemeden çalanları, onlara ruhsat verenleri, denetleyenleri, dere yataklarına izin verenleri, kentsel dönüşüm adı altında rantsal dönüşüm yapanları asla unutmayacağız. !

45 gün oldu.. çok kayıp verdik, evsiz, memleketsiz, dostlardan uzak kaldık. Tüm ölmüşlerimize rahmet diliyorum. 45 gündür doğru dürüst ortada olmayanların yavaş yavaş milletvekili aday adayı olarak istifalarını izliyoruz. Ben oyumu Antakya’da kullanacam. Biliyorum ki milletin vekili diye yine bize sormayacak parti vekili çıkaracaksınız. Onca acının üstüne seçime giderken ne kadar derdimizi dert edineceksiniz bilmiyorum ama 3 gün ölüme terkedilmişliğin acısıyla, ayağı çıplak, yağmurda ıslanmış, korkmuş, üşümüş çocukların hatırına, onlara laik, demokratik bir Cumhuriyet bırakmak umuduyla oy kullanacam. Bilmediğimiz şehirlere emanet elbiselerle dağıldık. Dakikalar içinde hayatları altüst olmuş milyonlarca insanız biz. Kaybedecek hiç bir şeyimiz kalmadı. Hatta adımız, memleketimiz bile. Deprem bölgesinden depremzede olduk….

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu