İklim hızla değişiyor. Bir anda çok sıcak bir hava yaşarken ertesi gün ceviz büyüklüğünde dolu, şiddetli yağan bir yağmurla karşılaşır olduk. Değişen iklimle beraber tarımımızda değişiyor. Artık kuraklıktan ve buna bağlı olarak değişen tarım ürünlerinden bahsetiyoruz. İklim bu hızla değişmeye devam ederse çok yakın bir tarihte açlık ve susuzluk kapımızda.
Dünyada iklim değişikliğini 1,5 derecede sabitlemek için toplantılar yapılıp duruyor. Uygulanamayan kararlar, durdurulamayan fosil yakıt kullanımı, artan sera gazları derken dünya hala tehlikenin ne kadar farkında ve önlem konusunda ne kadar samimi tartışılır. Peki ya biz? Bizim herbirimizin iklim değişikliğine ne kadar etkimiz var? Bireysel hareketlerimiz iklimi me kadar etkiliyor? Hiç merak edeniniz var mı bilmiyorum ama etmeyenler için hadi biraz farkındalık yaratalım.
Küresel iklim değişikliğinin ana nedenlerinden birinin dünyanın ısısını koruyan sera gazı emisyonlarında insan faaliyetlerinin olduğu tespit edilmiştir. Attığımız her adımın, küresel ısınmanın başlıca sorumlusu olarak gösterilen, karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından bireylerin ve şirketlerin doğrudan veya kullandığı ürünlerin üretimi açısından enerji kullanımıyla dünyaya bıraktıkları zarara KARBON AYAK İZİ diyoruz. Bu 2000’li yılların ortalarında insan faaliyetlerin doğa üzerinde bıraktığı hasarı karbon salınımı cinsinden ölçebilmek için geliştirilmiş bir kavramdır. Şimdi merak ediyorum; kaçımız atmosfere bireysel olarak ne kadar karbon salıyor ve bunu nasıl yapıyor hiç düşündünüz mü? Hadi bakalım karbon ayak izimizi nasıl bırakıyoruz…
Günlük hayatımızda yaptığımız pek çok faaliyette kulandığımız su miktarı, çıkardığımız atıklar, elektrik, ulaşım, kullandığımız yakıtlar, kişisel tüketimlerimiz, geri dönüşüm, yediklerimiz, içtiklerimiz gibi sayabileceğimiz bir çok konuda atmosfere tek başımıza dünya kadar karbon salıyoruz. Yapılan bir araştırma; Türkiye’de kişi başı yıllık Karbon Ayak İzinin yaklaşık 7 ton karbondioksit eşdeğerinde sera gazı salımı (tCO₂ -e) düzeyinde olduğu yönündedir. Çok sık uçakla seyahat eden, toplu taşım aracı yerine tek başına aracıyla yola çıkan, elektrik, su kullanımı fazla olan birinin karbon ayak izi yüksektir.
Sözün kısası tek başıma ne yapabilirim ki diye düşünenler bilinçli tüketimle, tasarrufla çok şey yapabilirsiniz. Şişe suyu kullanımının azaltılmasından tutunda, uzak mesafelerden gelen yiyecek ve içecekler, elbiseler, fazla ambalajlanmış ürünler, toplu taşım aracı kullanımı, yenilenebilir kaynakların kullanımı özetle az tüketimle karbon ayak izini asgari seviyede tutabilir ve iklim krizi ile mücadelede bende varım diyebilirsiniz… Yaşadığınız şehrin Karbon Emisyonunu Dengelemek İçin mutlaka Ağaç dikin. Ağaçların sessizce karbon alıp oksijen bıraktığı doğal süreç, bize sadece nefes almak için temiz hava vermekle kalmaz, aynı zamanda küresel ısınmaya katkıda bulunan karbonu da depolar. O nedenle kendi karbon ayak izinizi azaltmak için saldığınız kadar karbonu emen ağaç dikin…
