İKLİM TAZMİNATI…

Bir süre önce COP26 İklim Zirvesi dünyayı kurtaracak mı? diye başlık attığım köşe yazımda; “Zengin ülkeler daha yoksul olan ülkelerin ekonomilerini daha iyi hale getirmeyi ve onların iklim değişikliği ile başa çıkmalarına yardımcı olmayı kabul etmekte direniyorlar. Bu durumda eğer bir an evvel sera gazı emisyonlarını sınır eşiğinden aşağı çekemezsek iklim felaketiyle karşıyayız” diye yazmıştım. O günden bu güne yoksul ülkelerin kayıp-hasar bedelini ödemek istememe direnci ciddi bir gerilime döndü.
Henüz Cop26 nın sonuçlarını uygulamaya geçirememişken 7 Kasım’da Mısır’ın Şarm El-Şeyh şehrinde yapılacak olan COP27 zirvesi öncesi İKLİM TAZMİNATI gerilimi şimdiden gündeme oturdu. COP 26 da taahhüt edilen savunmasız ülkelerdeki yoksul insanlara iklim değişikliğinin verdiği zararlar için zengin ülkelerin tazminat ödemesi talebinin gerçekleşmemesi ve bu talebin artırmasıyla birlikte COP27 öncesinde tırmanan bir gerginlik mevcut.
200 e yakın ülkeden diplomatlar, Cop27 için bir araya geldiğinde, küresel ısınmaya en az katkıda bulunan en yoksul ülkelerdeki evlerin, altyapının ve geçim kaynaklarının iklim nedeniyle yıkımı, hem zengin hem de yoksul ülkelerde iklim sebepli kayıplar ve buna karşılık olarak zengin ülkelerin yoksul ülkelere tazminat ödemeyi istememesi zirveye damgasını vuracak görünüyor.
Müzakerelerde iklim değişikliğine neden olan emisyonların nasıl azaltılacağına ve ölümcül sıcak hava dalgaları, orman yangınları, yükselen denizler ve kuraklık gibi mevcut iklim etkileriyle nasıl başa çıkılacağının konuşulacağını biliyoruz. Ortak mücadelenin yapılamadığı her geçen gün dünya için önemli kayıp ve hasarların artması demek…
Bilim adamları son yıllarda artan sellerin, Kasırgaların, orman yangınları, fırtınaların, sıcak hava dalgalarının iklim krizi sonucu olduğunu ortaya koydu. iklim değişikliği, aşırı hava olayları ve insanların enerji üretimi ile ulaşım gibi eylemlerinden kaynaklanan karbon salımı arasındaki İlişkinden dolayı had safhaya ulaştı. Bugün yoksul ülkeler, zengin ülkelerin ve şirketlerin fosil yakıtlara yaptığı yatırımlardan ve kullanımlarından dolayı kendi ülkelerinde iklim krizinden kaynaklı kayıp – hasar durumuyla karşı karşıya. Dünyada milyar dolarlık zararlara yol açan kasırgalar, afetler, felaketler iklim değişikliğinin sonucudur ve bütün bunların sebebide zengin ülkelerin karbon salınımı artırımından kaynaklıdır. Tam da bu noktada Cop 27’nin önemli gündemi iklim krizine karşı karbon salınımını azaltmak ve zarar gören yoksul ülkelere iklim tazminatı ki bu çok ciddi rakamlar ödemek zorunda kalacakları anlamını taşıyor olacak , zirveyi bayağı zorlayacağa benziyor. Bakalım Kasım zirvesi bize ne gösterecek. Bu gidişle dünyada daha çok ağır bedeller ödeyeceğiz…