Antakyalılar ‘kayıplarımızı bulun’ diye bas bas bağırırken hangi akla hizmet arama çalışmalarına son verildi?
Hatay Antakya’da yerinde dönüşüm çalışması esnasında depremin 215. gününde ceset çıkarılıyor.
Tabii ki 215 gün sonra canlı çıkacak değildi.
Antakyalılar ‘kayıplarımızı bulun’ diye bas bas bağırırken hangi akla hizmet arama çalışmalarına son verildi?
Hepimiz biliyoruz ki, kimseye hesap vermezsiniz. Bari insan bedenine önem vermediğinizi göstermeseydiniz.
Normale dönüyoruz diye kimse kendini kandırmasın. Antakya yeniden ayağa kalkana kadar bu şehrin insanı normale dönemez. Bu siyasiler için geçerli değil tabi. Görüyoruz ki seçim çalışmalarına start çoktan verildi, okullar açılmaya başlandı, Antakya’da görev yapacak öğretmenler bir yandan barınma sorununu çözmeye çalışıyor, alelacele konteyner evler tahsis ediliyor (eksiklikleri sonra giderilecek şekilde.) Bu eğitim-öğretim yılı ne kadar sağlıklı olacak hep birlikte göreceğiz.
Sayın Valimizin hiç durmadan çalıştığını, birçok konuyla alakadar olduğuna şahit oluyoruz, fakat sadece sayın Masatlı’nın çabaları yeterli olacak mı?
Depremi yaşayan çocuklar fiziksel ve mental açıdan eğitime hazırlandı mı? Okula gidiş-gelişlerde görecekleri manzaraya hazırlar mı? Aylardır avazımız çıktığı kadar sesimizi duyurmaya çalışıyoruz, ‘Antakya Hala Ağır Yaralı’ iken ve enkaz çalışmaları bitmemişken, insanların kaybettikleri canlara ulaşılamamışken hiçbir şey normalleşmeye doğru götürmez bu halkı..
Hatay’ın değerli milletvekilleri.. Siz, yakınlarınız, eşiniz, dostunuz bu depremleri yaşamadı mı? Nasıl acılar çektiklerini görmediniz mi? Peki hala oğlunun, kızının, eşinin, ablasının, anne-babasının cenazesine ulaşamayanları duymuyor musunuz da 2024 seçim çalışmalarına start verdiniz..
Görüyoruz ki; değerli milletvekillerimiz böyle çalışmalarda biraraya gelebiliyor, seçime nasıl hazırlandıklarını, neler yapacaklarını gayet rahat anlatabiliyorlar da, Antakya’da olup bitene neden kayıtsız kalınıyor?
Enkaz kaldırma çalışmalarına, seçim çalışmaları kadar önem verilmeyince ortaya onlarca sorun çıkıyor. Örneğin, iş makinelerinin birkaç kilogram fazladan demir çıkarmak için Antakya’nın altyapısını harabeye çevirdiklerini görmüyor musunuz? Harita Mühendisi Kenan Kantarcı’nın dediği gibi ‘izinsiz çivi bile sökemediğimiz yapılarımız, kültür varlıklarımız Antakya’nın katilleri tarafından yok ediliyor’..
ANTAKYA’NIN ÜSTÜNÜ DEPREM YIKTI, ALTINI İSE İŞ MAKİNELERİ YIKIYOR’ ve gözümüzün önünde maalesef.
Bir başka önemli konu da Antakya Atatürk Caddesi’nde yerinde dönüşüm çalışması kapsamında atılan temel..
Hani sıvılaşmanın çok olduğu yerlerde, alüvyon zemin üzerinde yapılaşma olmayacak, buralar yeşil alan olacaktı? Herkes artık acı bir şekilde öğrendi ki; Alüvyon zemin üzerinde depremin şiddeti artıyor.
Bugün Fas’ta da 7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Artık bu bizim gerçeğimiz. Depreme hazırlıklı olmak temel dersimiz olmalı. Herşeyden önemlisi ‘DERS ALDIK MI?’
Antakya ve Antakyalı başının çaresine bakabilecek güçte. Yeniden ayağa kalkabilecek kadar da dirençli.. Ancak; deprem sonrası yapılamayan, geç kalınan her şey için Antakyalı’nın gün geçtikçe var olan umutları, öfkeleriyle bileniyor..
