DÖRT EKİM / DERT EKİM

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

 

Malum, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma günü yurdumuzda da değişik etkinliklerle kutlanıyor… Özellikle bugün ama çoğu zaman sadece bugün hayvanlar birer varlık gibi görülmeye çalışılıyor… ‘Çalışılıyor’ diyorum çünkü ana akım medyanın gözü sadece bugün bu konuya kulak kesiliyor, toplumda ise bugün bile taşlanıyorlar, zehirleniyorlar, eziliyorlar, eziyet ediliyorlar ve tecavüze uğruyorlar… Toplumsal bellek ‘hayvan’ deninen varlığı ‘can’ olarak kabul etmiyor, varlığına saygı duymayı bir yana bırakın tahammül bile edemiyorlar… Havlamaları, tekerlekli araçların arkalarından koşmaları, birbiriyle dalaşmalarını geçtim , ‘sokağın sahibiymiş gibi bütün gün burda yatıyorlar’ diyeni bile duydum!

Ne yapsınlar? Hiç var olmasınlar mı? Şüphesiz ki her canlı gibi sokak hayvanlarının da ekosistemde çok önemli rolleri var. Biz hayvanseverler, aslında çok zalimce bir uygulama olan ‘kısırlaştırma’ işlemlerine bırakın kızmayı, belki sayıca azalınca bu kadar dikkat çekmezler, daha rahat yaşarlar diye destek de oluyoruz ama bunu yapan kim? Hangi belediye doğru düzgün kısırlaştırma yapıp nüfus kontrolü sağlama derdinde? Bize zalimce gelse bile yasanın ve vicdanın emrettiği bu işlemi uygulamak yerine; çağ dışı, vicdan dışı, yasa dışı bir şekilde onları artık işe yaramaz bir eşya gibi toplayıp dağ başına, çöplük alanlarına atıyorlar… Doğrudan öldürmedikleri için teşekkür bekliyor olabilirler ama onları gözden, gıdadan, sudan uzak noktalara attıklarında zaten hastalıktan, açlıktan ve susuzluktan ölmüyorlar mı?

Hayvan haklarıyla ilgili yapılan yeni düzenleme de ne yazık ki beklentileri karşılamanın çok uzağında… Hayvanlara karşı işlenen bireysel suçların cezası teknik olarak Türk Ceza Kanunu’nda tanımlandı ama bu suçların karşılığı olarak öngörülen hapis cezaları o kadar düşük ki; hükmün açıklanmasının ertelenmesi ya da para cezasına çevrilmesi nedeniyle yine koca bir boşluk doğuruyor. Yasanın emrettiği görevleri yerine getirmeyen belediyeler yine ceza kapsamı dışında; oysa en büyük vahşeti doğrudan ya da dolaylı olarak belediyeler yaşatıyor hayvanlara!

Arabayla çarpıp arkasına bile bakmadan yoluna devam edenler mi dersiniz, canı fark edip belediyeyi aradığında saatlerce başında bekleyip yetkili birinin gelip almasını bekleyen mi… Vicdansızlık boğuyor, çaresizlik öldürüyor!

Bu günü saçma sapan etkinliklerle, içeriği uygulanmayan afiş mesajları ya da özlü ama içi boş mesajlarla kutlamak çok yersiz… Hayvanlar bu doğanın parçası, bir CAN’dır, eşya değil… Bu gerçeği önce hepimiz kabul edeceğiz, yaşama haklarına saygı duyacağız, sağlık koşulları için olanca gücümüzle çaba sarf edeceğiz ve bütün bunları yasal güvence altına alacağız.

O gün mutlaka gelecek ve o neslin çocukları bizi dehşetle yad edecek.

Uzayda hayat var mı bilmiyorum ama biz yok etmediğimiz sürece dünyada çokça hayat var…

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu