DEPREM VE EKOLOJİK GERÇEKLER

Selda Asker
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

6 Şubat 2023 saat 04.17 i gösterirken 11 İl, 13 milyon etkilen insan, resmi kayıtlara göre 50 bin kişinin üzerinde ölü, binlerce kayıp, binlerce yaralı…. Bu kadar acı, bu kadar kayıp bilimden,teknolojiden doğanın gerçeğinden uzak olmanın bedelini en ağır şekilde ödedik. Bu büyük depremin yaralı elbet bir gün sarılacak, toparlanacağız ama kalbimizde bıraktığı derin yara hep acıyacak. O geceyi yaşayan hiç birimiz bir daha eskisi gibi olmayacağız.
Deprem bir doğa olayı iken 1.derecede deprem kuşağı olan ülkemizde maalesef ki doğal afete dönüşüyor. İlimiz üç ana fay hattının birleştiği bir yerde ve tarihte 7 kez yıkılıp yeniden kurulmuş ve şimdi 8. kez yıkıldı. Bir kez daha ayağa kalkacak ama bu defa aynı acıları başka kuşaklar yaşamasın diye doğru planlama, doğayla uyumlu, ekolojik gerçeklerle barışık bir şehir inşa etmek zorundayız.

Hatay’da ekolojik yıkımın, mikro iklim değişikliğinin miladi Amik gölünün kurutulmasıyla başladı. 25 milyon yılda tektonik hareketlerle, depremlerle oluşan bir gölü 25 yılda tamamen kurutmanın başarısını kutladı o devrin siyasileri… Yetmedi ovaya dönen, tarım arazisi olan ve büyük ova statüsünde sit alanı ilan edilen ova karar öncesi imara açıldı. Amik ovası kuzey, güney ve batıdan gelen üç ana fay sisteminin birleştiği bir noktada yer aldığından Hatay tüm tarihi boyunca önemli depremlerden etkilenmiştir. Amik gölünün bölgenin tarıma açılması bahanesiyle kurutulmasıyla oluşan ve Türkiye’nin en büyük çevre felaketlerinden birinin gerçekleştiği Amik ovasında tüm itirazlara rağmen yapılan Hatay havaalanı açıldığı günden beri her yağışta bize Amik gölü hortladı dedirtmiştir. Bugüne kadar yaşananlar
bize göre bundan sonra yaşanacakların habercisiydi aslında. Her yağışta sadece havaalanı değil, bölgedeki ekili tarım arazileri de zarar görmüştü. Deprem havaalanının pistini paramparça etti. Böyle bir afette ekolojik gerçekleri hiçe sayarak yapılan havaalanı devredışı kaldığı için hava desteği sağlanamadı. Yine ovada yapılan şehir hastanesi Depremde zarar gördüğü için en çok ihtiyacımız olduğu zamanda kullanılamadı.
Tarih boyunca hatalarından ders almayı başaramayan bizler maalesef ki böylesi ağır bir doğa olayını afete çevirdik ve en ağır bedeli ödedik.

3,5 ay oldu ve kadim şehrimiz Antakya’nın hali içler acısı… Kaldırılan enkazlar Hatay’ın en verimli sulak alanlarına, tarım arazilerine döküldü. İnsan, bitki, hayvan sağlığı hiçe sayıldı. Asbestli atıklarla önümüzdeki yıllarda bir kanser fırtınasına zemin hazırlandı. 20-30 yıl içerisinde burada kanser patlayacak. Bu kadar asbestle toprakları kirletemezsiniz. Buradan elde edilen her şeyin, içilen suyun, solunan havanın içerisinde asbest olacaktır. Bu da şu anlama geliyor; önümüzdeki yıllarda bütün deprem bölgelerinde ciddi artış gösteren kanser vakaları ile karşı karşıya kalacağız.

Doğa affetmiyor. Ekoloji ile uyumlu, sağlıklı şehirler dileğiyle…

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu