DAĞINIKLIK MI YAŞANMIŞLIK MI

Nuray Gücel
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Geçenlerde, hiçbir eşyanın yerinden kıpırdamadığı sürekli çok düzenli kalan evimde duvarlarla karşılıklı bakışırken; şimdilerde 20’li yaşlarda olan çocuklarımın dağınıklıkları ve yaramazlıkları yaşlarla dolan gözlerimde canlandı ve o günleri özlemle andım.
Öğretmenlik yaptığım yıllarda bundan yaklaşık 10 yıl öncesinde okuldan eve gelip olağanüstü performansla bir yandan evi düzeltmeye çalışırken bir yandan çocuklarımı yorgun bir şekilde karşıladığım bir anımı düşündüm:
O gün çocuklarla yemeğimizi yedikten sonra, sofrayı birlikte toplayıp mutfağı düzeltmek üzere ben işe koyuldum. Bu arada mutfak işim bitince oturma odasını eşim ve çocuklarımın düzeltmeleri sonucunda odayı temiz ve düzenli göreceğimden çok emindim.
Mutfağı toparladım odaya geçtim. Bir de ne göreyim; odamız eskisinden daha dağınık, bir yandan voleybol topu oyunu bir yandan kırlent savaşı.. Fakat bir mutlular bir mutlular; yüzlerindeki ifade güneş ışığının yansıdığı pırıl pırıl deniz gibiydi.
İşte tam o noktada dur derim kendime.. çocuklarımın ve eşimin bu mutluluğunu hiçbir şeye değişemezdim. Aldım elime bir kırlent ben de onlarla oyuna başladım. O günkü kahkahalarımızı unutamam ve o an anladım ki aslında dağınık ev; yaşanmışlıkların olduğu, güzel anıların biriktirildiği evdir.
Şimdi çocuklarım genç oldu çok şükür ve her biri başka şehirde. Onlarla geçirmiş olduğum her anı büyük bir özlemle anıyorum.
Bu nedenle diyorum ki hayat koşturmacasında önceliğimiz, çocuklarımızla geçireceğimiz güzel anlar olsun.
Unutmayalım ki çocuklarımızın mutluluğuna sebep olan evimizdeki dağınıklığı toparlayabiliriz fakat ilgisizlikten kafası dağılmış evlatlarımızı zaman geçtikten sonra zor toparlarız…

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu