Adnan Arslan Hoca İle Soru Cevap

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

1S-Yatırım için alınan arsaya zekat düşer mi?

1C- Ticaret için değilse zekat düşmez.

2S-Satmak üzere yapılan henüz tamamlanmamış inşaata zekat düşer mi?

2C- Şu an inşaatın  yüzde kaçı tamamlanmışsa değeri üzerinden zekatı verilir.

3S-Kiraya verilen konut ve işyerinin kira gelirine mi yoksa kendi değerine mi zekat düşer?

3C- Kira gelirinden nisaba ulaştığı zaman zekatı verilir.

4S-Narenciye bahçesinden elde edilen ürünlerin değerine mi yoksa bahçe değerine mi zekat verilmelidir?

4C- Bahçenin kendisi ticaret için olmadığından zekat verilmez. Mahsülü için eğer masraf edilmişse 1/20, masraf edilmemişse 1/10 öşür verilir.

5S-Yapılan ticari işlerde kullanılan iş makinası, kamyon gibi araç gereç için zekat konusunda nasıl hesap yapılmalıdır?

5C- Bunlara zekat düşmez.

 

Soru:Babam çok yaşlı, hasta ve bakımı çok zor. Çocuğu olarak hizmetini görürken bazen: “ölse de kurtulsam” diyorum. Böyle söz günah mıdır?

Cevap:Evet, günahtır. Çünkü anne ve babamız bizim dünyaya geliş sebebimizdir. Ne olursa olsun üzerimizde annelik, babalık hakları vardır. Dinimiz onlara “ öf “ bile demeyi yasaklamıştır. Onların meşru olan talepleriyle ilgilenmemiz onlara karşı ihsan görevimizi yerine getirmemizdir. Yanımızda olan anne ve babamızın hizmetlerini yaparken bizim : “ yetti artık, ölse de kurtulsam.“ gibi sözlerimiz caiz değildir.

İçimizden geçenlerden mesul değiliz ama söylediklerimizden sorumluyuz.

 

Soru:“ Vallahi abimin evine gitmeyeceğim“ diye yemin ettim. Daha gitmedim ama yemin keffaretini ödemem caiz midir?

Cevap:Hayır, keffareti ödemeniz gerekmez. Çünkü daha yemininiz bozulmadı. Abinizin evine gittiğiniz an yemininizi bozduğunuz için (ki doğrusu bu tür bir yemin edildiğinde yemini bozmak gerekir. Çünkü sıla-i rahim vaciptir.) size yemin keffareti gerekir. Eğer yemin bozulmadan keffaret ödenirse sadaka olur. Yemin bozulduktan sonra tekrar keffareti ödemek vaciptir.

 

Soru:Müslüman olmayan bir tanıdığımın/komşumun cenaze merasiminde bulunmam caiz midir?

Cevap:Evet, caizdir. Bir müslümanın gayrimüslim birinin cenaze merasiminde ailesini teselli etmek üzere bulunmasının her hangi bir mahzuru yoktur. Bu aynı zamanda insanlık vazifesidir.

Fakat, gayrimüslimin cenaze törenine katılan müslümanın onların dini ayinlerine iştirak etmesi ise caiz değildir. Bir müminin başka din mensuplarının ibadet, dua ve ayinlerine katılarak bunları yerine getirmesi caiz değildir. Gayrimüslimlerin de müslümanların cenaze merasimine katılmalarında bir sakınca yoktur.

 

Soru: Babamız zekat borcunu ödemeden vefat etti. Bu borcu bizim ödememiz gerekir mi?

Cevap:Zekat farz olduktan sonra fakirlere verilmek üzere ayrılan mal, hemen dağıtılmalı veya ölüm ihtimaliyle vasiyet yapılmalıdır. (Zaten vasiyet, genelde bu gibi, Allah (cc) haklarını veya kul haklarını içine alır.) Merhum, ayrılmış ve fakirlere verilecek olan malı, dağıtmadığından sorumlu ve borçludur. Zaten zekat için ayrılan mal da varislere miras kalır. Onlar şayet isterlerse babalarını bu borçtan kurtarır, hayır yapmış olurlar. Bu vasiyetini yapmadan vefat eden içindir.  Fakat vasiyet yapmışsa, işte o zaman bıraktığı mirasın üçte birinden ödenir.Yetmezse varisler kendi hisseleriyle tamamlayabilirler. Bu çok hayırlı bir teberru olur.

 

Soru: Bir kimsenin Eşi (hanımı) mahremi midir yoksa namahremi midir?

Cevap: ikisi de değildir. Mahrem; Ebediyyen nikah caiz olmayıp, evlenmeleri kesin haram olanlardır. Anne,baba,hala,teyze,da-yı,amca,kardeşler,torunlar, yeğenler  gibi. Süt emmeden dolayı meydana gelen nikah haramlığı da kişiyi mahremler arasına sokar. İki süt kardeşin evlenmesi ebediyyen haramdır.

Namahrem; Nikah caiz olanlardır. Yani birbiriyle evlenmesi mubah olanların hepsi bu gruba dahildir.

Evli çiftler birbirinin ne mahremidir ne de namahremidir. Helali’dir. Helal yapan nikah akdidir.

 

Soru: Kına, ruj, oje, deri altına ve üstüne dövme, mum, hamur ve boya; abdeste veya boy abdestine engel midir?

Cevap: Gusül abdestinde bedenin hiçbir uzvunda iğne ucu kadar kuru yer kalmayacak şekilde  yıkanması gerekir. Normal abdestte de abdest azaları iğne ucu kadar kuru yer kalmaksızın yıkanmalıdır. Kına, jöle, deri üstü dövme vb. altına su geçiren maddeler abdeste engel değildir.  Ruj, oje, mum, hamur, yapıştırılan geçici dövme, yapıştırıcı (altına su geçirmeyen) vb. maddeleri,  tabaka meydana getirdiği ve altına su geçirmediği için abdest öncesi temizlemek gerekir. Deri altı dövmeyi eğer acısız gidermek mümkünse temizlenir. Yoksa dokunulmaz. Kötü örnek olmasın diye üstü kapatılır. Her iki halde de alınan gusül ve namaz abdesti geçerlidir.

Bundan  dolayı tövbe etmek  iyi olur.

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu