Adnan Arslan Hoca İle Soru Cevap

Adnan Arslan
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Soru : Tarlada, bağda, piknikte vs. hanımefendiler namazı oturarak mı kılmalıdır?

Cevap : Sağlıklı bir hanımefendi hangi ortamda olursa olsun, farz ve vacip namazı oturarak kılamaz. Farz ve Vacib namazların kıyamı erkekler için olduğu gibi hanımlar için de Farzdır. Terki namazın iadesini gerektirir. Sehv Secdesiyle de namaz tamamlanmış olmaz.Fakat Nafile Namazların (Sünnet Namazların) Kıyamı Sünnettir. Oturarak da kılınabilir. Sünnet namazların kıyamının terki Sehv Secdesini gerektirmez.

 

Soru;İkindi namazının peşine kaza namazı kılınır mı?

Cevap;Evet, kaza kılınabilir. Akşamleyin güneş batmadan 40-50 dakika öncesine kadar kaza namazı kılmak caizdir. Bu dakikalar içinde ise kaza namazı kılınmaz.Ancak o günkü  ikindi namazının farzı  akşam namazından önceki kerahat vaktinde  de olsa kılınmalıdır. O günkü ikindi namazını kerahat vaktine kadar  mazaretsiz olarak geciktirmek mekruhtur.

 

Soru : Sünnet namazları kılmalı mıyız?

Cevap : Evet, kılmalıyız. Çünkü, Peygamber Efendimiz (sav) kılmış ve bizlere de tavsiye etmiştir.    Farzlara bağlı sünnetleri de diğer nafileleri de kılmamız  bizim menfaatimizedir. Zira kıyamet gününde Allah ( cc ) evvela, farz namazlarımızdan bize hesap soracaktır. Eğer farzlarımız tam ise güzel olacaktır. Yok eğer farzlarımızda eksik veya noksanlarımız varsa o zaman kıldığımız sünnetlerimizle o eksikliklerimiz tamamlanacaktır.

 

Soru:Kaza namazlarımı her farzın peşine camide kılıyordum. Evde de kılabilir miyim?

Cevap:Evet, kılarsınız. Bir namazı özürsüz yere kazaya bırakmak büyük günahlardandır. Doğru olanı kaza namazlarını tövbe ve istiğfarla beraber evde kılmaktır. Camide kılarak cemaate durumu ifşa etmek ve başkalarına da yanlış örnek olmak uygun değildir. Farz namazların kazasını yapmak farz, vitir namazının kazasını yapmak ise vaciptir. Kazaya kalan namazları da oruçları da en kısa zamanda bitirmek gerekir. Ahirete namaz ve oruç borcuyla gitmemek lazımdır.

 

Soru:Apartmanın altında iş yerlerimiz var. Kiraya vereceğiz. Neye dikkat etmeliyiz?

Cevap:İş yerini kiraya verenin dikkat etmesi gereken en önemli konu o iş yerinde helal ticaretin yapılmasıdır. Aksi takdirde İslam’ın alım-satımını uygun görmediği şeylerin ticaretinin yapılmasına müsaade etmiş ve rıza göstermiş olursunuz. Dinimiz günah işlerde yardımlaşmayı haram saymıştır. Dinin yasakladığı şeylerin yapıldığı iş yerinin mülkiyetinin sahibinin aldığı kira geliri helal değildir.

 

Soru:Ben sarrafım. Parasını bir ay sonra almak üzere çeyrek altın veya bilezik satmam caiz midir?

Cevap:Hayır, altının vadeli satışı caiz değildir. Caiz olabilmesi için altının alım-satımının o mecliste yani alım-satım yerinde ve peşin (yeden bi yed) olması gerekir. Bununla birlikte altının taksitle satışı da caiz değildir. Ancak altın borç olarak (Karz-ı Hasen) verilebilir.

 

Soru :Normal abdest aldıktan sonra veya boy abdesti (gusül)aldıktan sonra vücudumuzun abdest azalarının herhangi bir yerine suyun değmediğini, kuru kaldığını anlarsak veya görürsek ne yapmamız gerekir?Tekrar yeniden mi normal abdest veya boy abdesti almamız gerekir?

Cevap: Hayır.  Tekrar yeni baştan  boy abdesti veya normal abdest almaya gerek yoktur. O kuru kalan veya su değmemiş olan yeri sadece yıkamayla abdest tamamlanmış olur. Hatta boy abdesti(gusül)alan birisi ağzını veya burnunu yıkamayı unutmuş olsa (ki ağzı ve burnu yıkamak farzdır) bu kimse de daha sonra  banyodan çıktıktan sonra hatırlasa veya görse sadece ağzını veya burnunu yıkamakla abdesti tamamlanmış olur.

 

Soru:Babam çok yaşlı, hasta ve bakımı çok zor. Çocuğu olarak hizmetini görürken bazen: “ölse de kurtulsam” diyorum. Böyle söz günah mıdır?

Cevap:Evet, günahtır. Çünkü anne ve babamız bizim dünyaya geliş sebebimizdir. Ne olursa olsun üzerimizde annelik, babalık hakları vardır. Dinimiz onlara “ öf “ bile demeyi yasaklamıştır. Onların meşru olan talepleriyle ilgilenmemiz onlara karşı ihsan görevimizi yerine getirmemizdir. Yanımızda olan anne ve babamızın hizmetlerini yaparken bizim : “ yetti artık, ölse de kurtulsam.“ gibi sözlerimiz caiz değildir.İçimizden geçenlerden mesul değiliz ama söylediklerimizden sorumluyuz.

 

Soru:Bazı yörelerde yeni dünyaya gelen bebeğin göbek bağını cami, üniversite gibi özel yerlerin bahçesinin toprağına gömüyorlar. Bunun dinimizdeki yeri nedir.?

Cevap:Bunun dini bir delili yoktur. Bazı kimselerin bebeğin göbek bağını cami, okul vb. yerlerin bahçesine gömmelerinin hiç bir manasının olmadığı gibi, hiç bir dini dayanağı da yoktur. Ancak insan vücudundan bir parça olması bakımından muhteremdir. Saygı duyulması gerekir. Bunun için ayak altı bir yer olmaması için kabristana veya benzeri bir yere defnetmek güzel olur. Dinin tavsiyesi budur.

 

Soru : Kur’an ayetleri yüklenmiş telefonla tuvalete girilebilir mi?

Cevap : Evet, bu tür telefonlarla tuvalete girmek caizdir.  Telefon bir alettir. Kendisine Kur’an yüklenmiş telefon, mushaf hükmünde değildir.Ama yüzük, kolye vb. üzerinde Allah (cc) ismi gibi mukaddes kelimeler yazılıysa bunlarla tuvalete girmek mekruhtur. Bu tür nesneler şahsın üzerinde  görünür olmayıp bunlarla tuvalete girmek caiz ise de söz konusu nesnelerle  girmemek en uygun olan davranıştır.

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu