Adnan Arslan Hoca İle Soru Cevap

Adnan Arslan
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Soru :Hac farizasını yerine getirmeyen birisi başkası yerine vekaleten hac yapabilir mi?

 

Cevap :Evet, yapabilir, caizdir. Fakat daha önce haccını yapmış, tecrübeli birini göndermek daha uygun olur. Tabi bu bedeli (vekili) normalde vekil yapan, kendi ikamet ettiği yerden göndermelidir. Fakat zaruret halinde Mekke-i Mükerreme’den veya Medine-i Münevvere’den de göndermek mümkündür.

 

Soru : Kurban Bayramının ikinci günü öğle namazını kıldım. Teşrık tekbirini okumayı unuttum. Bugün bayramın üçüncü günü, teşrık tekbirini kaza etsem olur mu?

 

Cevap : Hayır, olmaz. Bu durumda unutulmuş olan teşrık tekbirini daha sonra müstakil okuyarak kaza etmek gerekmez.

Ancak ( Allah korusun ) bayram günlerinde kılınan namazlardan birisi vaktinde kılınmazsa kazaya kalır. Kazaya kalan bu namaz yine bu bayramın teşrık tekbiri günleri içinde kaza edilirse teşrık tekbiri de hemen farzın peşine kaza edilir.

Teşrık  tekbiri, arefe günü sabah namazından itibaren başlar, bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla beraber 23 vakit ile tamamlanır. Her vaktin farzının peşine teşrık tekbirini okumak vaciptir.

Eğer teşrık tekbiri günlerinde kazaya kalan namaz bu 23 vakitten sonra kaza edilecek olursa farzının peşine teşrık tekbiri kaza edilmez.

 

 

Soru:Kurbanlık olarak satın aldığımız hayvanda, sonradan, kurban olmasına engel kusurlardan biri meydana gelirse, bu kusurlu hayvanı kurban olarak  kesmemiz caiz midir?

Cevap:Eğer zengin birinin satın aldığı kurbanda sonradan kurban olmasına  engel olan kusurlardan biri ortaya çıkarsa, bu hayvanı kesmesi caiz değildir. Onun yerine başkasını alıp, kesmesi gerekir.

Eğer fakir ise ve satın aldığı kurbanda sonradan bir kusur ortaya çıksa bile bu kusurlu hayvanı kesmesi caizdir. Yenisini alması gerekmez. Hatta fakir birisi böyle kusurlu bir hayvanı kurbanlık olarak bayramda kesebilir, caizdir. Çünkü bu onun için bir nafiledir.

Ama kesim esnasında kusur meydana gelirse zengin olsun, fakir olsun bu hayvanı kesmesi caizdir. Yenisini almaları gerekmez.

 

Soru:Bir büyükbaş hayvanın beş hissesini ben, iki hissesini de iki arkadaşım, birer hisse ortak satın alabilir miyiz?

Cevap:Evet, alabilirsiniz, caizdir. Ancak, aile içi kurbanı olmadığı için, hisse sahipleri arasında adil paylaşım yapabilme adına, teraziyle yediye taksim edilmelidir. Sonra kura çekilir ve beş hisseyi bir kişi, diğer iki hisseyi de  diğerleri birer hisse alırlar. Böylece son sınır yediye tamamlanmış olur. Hisseler tek olsun, çift olsun caizdir.

İki kameri yılını doldurmuş sığır, manda vb. ile beş yaşını doldurmuş deve gibi kusuru olmayan büyükbaş hayvanlar 7 hisseye kadar kurban olabilir. Önceden büyükbaş kurbanlık hayvan satın alınca 2 veya 3 gibi hisse sayısını sınırlarsanız daha sonra ortak alamazsınız. “Yedi hisseye kadar kurban niyetiyle ortağımız olabilir” diye niyetlenmek en doğru olanıdır.

 

Soru : Sefer mesafesi yola çıkan biri 3-5 günlüğüne babasına veya oğluna misafir olsa namazlarını tam mı kılmalıdır?

Cevap :  90 km ve üzeri bir yolculuğa niyet edip sefere çıkan birisi gittiği yerde 15 geceden az kalacaksa,  hem yolda hem de gittiği yerde misafir sayılır. Seferilik hükümlerine tabi olur. Örnek; 4 rekatlı farz namazları 2, 3 rekatlı farz ve vacib namazları 3 rekat olarak kılar. Zaman müsait ise Sünnetler aynı kılınır. Değişmez. Babaya, dedeye, oğula veya kızına vs. gitmelerde durum aynıdır. 15 geceden az kalacaksa misafir hükmüne tabidir. Bu yerler ve başka yerlerde 15 geceden fazla kalacağına niyet eden biri mukim olur ve ibadetlerini tam yerine getirir.Erkeğin veya kadının akrabaları fark etmez.Tabelalar km de  ölçü değildir. Çünkü onlar şehir merkezine göre yapılmış ölçümlerdir. Halbuki seferiliğin başlangıcı yerleşim yerlerinin bitimiyle başlar. Ve seferilik,  kendi evine dönen için evlerin başlamasıyla son bulur.

 

 

 

Soru:Gerekmesi halinde namaz sonunda sehiv secdesini nasıl yapmalıyız?

Cevap:Sehven yani unutarak, yanılarak veya hataen  namazın farzlarından birinde geciktirme olursa veya namazın vaciplerinden birini terk etme veya geciktirme olursa bu noksanlık namaz sonunda iki secde ile o namazı tamam kılar. Buna sehiv secdesi denir. Sehiv secdesi şöyle yapılır;eğer yalnız namaz kılan ise şehadetten sonra salli / barik’ten önce sağa / sola selam verir, iki secde yapar ve yeniden tahiyyat, salli, barik, rabbena dualarını okur ve tekrar selamla namazını tamamlamış olur.

Eğer imam ise yalnız sağa selam verir ve münferidin (yalnız kılanın ) yaptıklarını yapar. Böylece imamın da cemaatin de namazı tamamlanmış olur.

Namazın vaciplerini kasden terk etmek tahrimen mekruhtur. kasden terk edenin namazı yeniden kılması vacibdir.

 

Soru:Nişanlı kimseler nikahlı gibi davranabilirler mi?

Cevap:Hayır, nikahlı gibi hareket edemezler. Nişan evlenmeye karar vermiş iki kişinin sözleşmesidir. Nikahlı kimseler için caiz olan bir durum nişanlı için caiz olmaz. Nişanlılar, nikah akdi ile ancak birbirlerine helal olurlar. Nikah akdi olmayınca şahıslar birbirlerine yabancıdırlar. Nice nişanlılar nişanı bozmuş, mağduriyetler yaşanmıştır. Bunlar hayatın gerçekleridir.

Dini nikah evliliğin bütün sorumluluğunu eşler üzerine yükler ve mesul tutar. Olumsuz bir durumda, erkek boşamadığında kızımız bir başkasıyla evlenemez. Biz resmi nikah kıyılmadan dini nikahı tavsiye etmiyoruz.

Bu konuda ebeveynler de mesuldür.

Bundan dolayı nişanlılar konunun ciddiyetini bilmeli ve İslamın yasakladığı şeyleri yapmamalıdırlar.

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu