Adnan Arslan Hoca İle Soru Cevap

Adnan Arslan
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Soru : Benim maddi durumum çok iyidir. Bir koçu kurban keseceğim. Hanımımın ve oğlumun mal varlıkları yoktur. Bu koç hepimize yeter mi? Onların da kurban kesmeleri gerekir mi?

Cevap : Küçükbaş bir hayvan,  yani bir koç, bir keçi ya da bir koyun, bir kişi için kesilir. İslam’da ferdi mülkiyet esastır. Kurban, zekat ve hac zengin için yerine getirilmesi şart olan ibadetlerdir. Koca, aldığı maaşla veya kazançla evin nafakasını temin ediyor ve elinde bir kurban parası bile kalmıyor ise kurban kesmesi gerekmez. Ben kesmezsem komşular ne der, diye borç kurban alıp kesmesi uygun değildir. Hanımefendi ise miras, mehir vb. yollarla mal varlığı var ise kurban kesmesi vaciptir. Yani bir evde fertlerden hangisi zenginse o kurban keser. Karı – koca ikisi de zenginse ikisi de kesmelidir. Hanım zenginse hanım, koca zenginse koca keser. Bir evde bulunan oğul veya kızların nafakası babaya aittir. Ama kendine ait mal varlığı olan, zengin oğul veya kızın kendileri için kurban kesmeleri vaciptir.

 

Soru : Kurban Bayramının ikinci günü öğle namazını kıldım. Teşrık tekbirini okumayı unuttum. Bugün bayramın üçüncü günü, teşrık tekbirini kaza etsem olur mu?

Cevap : Hayır, olmaz. Bu durumda unutulmuş olan teşrık tekbirini daha sonra müstakil okuyarak kaza etmek gerekmez.

Ancak ( Allah korusun ) bayram günlerinde kılınan namazlardan birisi vaktinde kılınmazsa kazaya kalır. Kazaya kalan bu namaz yine bu bayramın teşrık tekbiri günleri içinde kaza edilirse teşrık tekbiri de hemen farzın peşine kaza edilir.

Teşrık  tekbiri, arefe günü sabah namazından itibaren başlar, bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla beraber 23 vakit ile tamamlanır. Her vaktin farzının peşine teşrık tekbirini okumak vaciptir.

Eğer teşrık tekbiri günlerinde kazaya kalan namaz bu 23 vakitten sonra kaza edilecek olursa farzının peşine teşrık tekbiri kaza edilmez.

 

Soru : Bir buzağım var. Onu kurban bayramında kesmek istiyorum. Ama bayramın birinci günü itibariyle iki yaşını doldurmasına  17 gün kalıyor. Bunu kurban kesebilir miyim?

Cevap : Evet, kesebilirsiniz. Siz miladi takvime göre hesap  yapıyorsunuz. İbadetler, namaz hariç (Namaz vakitleri güneşin hareketine göredir.) kameri ay hesabına göredir. Bir kameri yıl 354 gündür. Güneş takvimi ile arasında bir yılda 11 gün fark vardır. İki yılda toplam 22 gün fark eder. Sizin kurbanınızın güneş takvimine göre 17 günü eksiktir. Ancak bu buzağı kameri takvime göre iki yaşını doldurmuştur. Ve kurban edilmesi caizdir. Koyun ve keçinin kurban edilebilmesi için 1, devenin 5, sığırın da 2 yaşını bitirmiş olması gerekir. Yalnız koyun 6 ayını bitirmiş olup bir yaşını doldurmuş  gibi gösterişli ise onu da kurban etmek caizdir. “Anası gibi gösterişli ise kurban olur.“ sözü doğru değildir. Çünkü anası zayıf ve gösterişsiz olabilir.

Kurbanlık hayvanlar,  bu yaşları tamamlamamışlarsa kurban etmek caiz olmaz.

 

Soru : Kurbanımızın dersini veya bazı parçalarını kesen kimseye kesim ücreti olarak verebilir miyiz? Kişi kurbanı bir parçası eksik olarak satın alabilir mi? Ya da kurbanın bir parçasını satabilir mi?

 

Cevap : Hayır, kurbanın bir parçasının kesim ücreti olarak verilmesi caiz değildir. Kasabın kesim ücreti alması caizdir. Çünkü kesme fiili ibadet değildir. Şimdiye kadar kesim yapana, kesim ücreti yerine hayvanın deri vb. bir parçasını verdiysek, kıymetini fakirlere vermemiz gerekir.

Kurbanı satın alınca da tamamına malik olmamız gerekir. Satan kimse dese ki; “başı vs. bende kalmak şartıyla bu kurbanlığı satıyorum“ alan da bunu kabul ederek satın alsa bu caiz olmaz. Kişi kurban niyetiyle tamamını satın alır.

Kurban sahibinin kurbanlığın herhangi bir parçasını satarak menfaat temin etmesi caiz değildir. Ama kendisi kullanabilir. Hayır olarak, inandığı ve güvendiği şahıs veya kurumlara bağış yapabilir.

 

Soru:Kurbanlık olarak satın aldığımız hayvanda, sonradan, kurban olmasına engel kusurlardan biri meydana gelirse, bu kusurlu hayvanı kurban olarak  kesmemiz caiz midir?

Cevap:Eğer zengin birinin satın aldığı kurbanda sonradan kurban olmasına  engel olan kusurlardan biri ortaya çıkarsa, bu hayvanı kesmesi caiz değildir. Onun yerine başkasını alıp, kesmesi gerekir.

Eğer fakir ise ve satın aldığı kurbanda sonradan bir kusur ortaya çıksa bile bu kusurlu hayvanı kesmesi caizdir. Yenisini alması gerekmez. Hatta fakir birisi böyle kusurlu bir hayvanı kurbanlık olarak bayramda kesebilir, caizdir. Çünkü bu onun için bir nafiledir.

Ama kesim esnasında kusur meydana gelirse zengin olsun, fakir olsun bu hayvanı kesmesi caizdir. Yenisini almaları gerekmez.

 

Soru:İmam namaz sonunda selam verince ben henüz salli- barik’i ve duayı tam bitirmemiş oluyorum. O zaman ne yapmalıyım?

Cevap:Salli – barik ve duayı  namaz sonunda okumak sünnettir. İmamımız selam vermişse, bizde tahıyyatı okumuşsak selamı geciktirmeyip hemen selam  vermeliyiz. Bundan dolayı sehiv secdesi de gerekmez. Zira  cemaatin namazda yanlışlık yapması imamı etkilemez ama imamın yanılması, sehiv secdesini gerektiriyorsa bu cemaati de etkiler.

Cemaatin “ Et-tahiyyatü “  yü bitirmemişse bile imama uyarak, imamla beraber  selam  vermesi caizdir.

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu