AYNADA GÖRDÜĞÜNÜZ KİŞİ GERÇEKTEN KENDİNİZ MİSİNİZ ?

Demet Sergin
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Estetik ve güzellik amacıyla yapılan ameliyatların son yıllarda gittikçe artması “İdeal güzellik nedir?” sorusunu akla getirmektedir. Günümüz insanın mükemmel güzellik arayışına yönelik yapılan işlemler,  beraberinde sıradanlaşmayı ve aynılaşmayı getirmiştir.  Kişinin yüz hatlarıyla uyumlu ve doğal olan görünümünden ziyade, mükemmeli yakalamak uğruna; botoks uygulamalarıya kaldırılmış kaşlar, aynı tipte oyulmuş havaya kalkık burunlar, dolgu maddeleriyle şişirilmiş elmacık kemikleri ve dudaklar günümüz insanını kendi orijinal yüz şeklinden uzaklaştırarak basmakalıp bir  bütünün sıradan bir parçası haline getirmektedir.

Mevcut burnundan memnuniyetsiz olup, üçüncü, dördüncü, hatta beşinci kez burun estetiği ameliyatı geçirmek üzere ameliyat masasına yatan, botoks nedeniyle yüzündeki mimiklerini yitirmiş, dudakları dolgu ile şişirilmiş aynı fenotipteki  bu insanların tek amacı mükemmel olmak;  peki bu mükemmeliyeti sağlayacak olan Da Vinci’nin altın oranı nedir?

Leonardo da Vinci’nin altın oranı mükemmelliği yakalayan matematiksel bir orandır. (Eğer bir ölçüde büyük alan veya parça ile küçük alan veya parçanın birbirleriyle oranı 1.618 ölçüsüyle örtüşüyorsa  altın oran özelliği taşımaktadır). Kişinin yüzünde bu oran yakalandıktan sonra kişi bize mükemmel görünür. 

Dünyanın en çekici adamı olarak gösterilen yakışıklı oyuncu Brad Pitt %90,51’lik altın oranla Dünyanın En Yakışıklı Erkekleri Listesinde yer alıyor. Bradd Pitt’in gün ışığında yüzüne bakıldığında çok fazla sivilce izi görünüyor. Aynı zamanda göz çevresi  kırışıklıklar ile dolu. Brad Pitt tüm bu kusurlarına rağmen karizmatik duruşunu hala koruyor. Çünkü onda suni olan , doğal olmayan hiçbir şey yok… Tom Cruise’un büyük eğri burnu ve dişlek gibi duran ağız yapısına rağmen yüzü altın orana sahiptir.  Birbirinden bağımsız ve kusurlu duran bu parçalar bir araya geldiklerinde mükemmel bir oran ve denge yakalar. Herşeyin doğalı ve gerçeği çarpıcıdır. Çirkin veya kusurlu olarak nitelendirdiğimiz bir kişisel özellik, bizim onu algılayış ve etiketleme biçimimizdir. Çirkin ya da kusurlu gözüken şeyi orijinal ve özgün olarak da tanımlayabiliriz; bu tamamen bize medyanın sürekli dayattığı güzellik anlayışından başka bir düşünce biçimine geçebilme  yeteneğimiz ile ilgilidir.

Günümüzde büyük çoğunlukta insan mükemmel olmak ya da mükemmel görünmek için büyük çaba harcıyor. Bu sunilik ve illüzyonu yaratmakta hekimlerin de rolü oldukça fazla. Tıp fakültesinden mezun olmuş; baş, boyun, yüz anatomisi ile ilgili bir üst  ihtisas (Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Dermatoloji, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları)  yapmamış birçok hekim, medikal estetik adı altında birçok uygulama yapıyor. Güzellik arayışında olan kişilerin bilmesi gereken önemli bir nokta, ülkemizdeki tıp fakültelerinde medikal estetik doktoru yetiştiren bu konuda eğitim veren bir birim yoktur ve bu nedenle  ülkemizde Medikal Estetik Uzmanlığı bulunmamaktadır. Bu durumun daha kontrolsüz ve komplikasyonlara açık daha ciddi boyutu  ise tıp fakültesinden mezun olmamış, doktorluk mesleği yapma yetkisi olmayan, hiçbir anatomi bilgisi bulunmayan örneğin lise eğitimini bile tamamlamamış kişilerin estetisyenlik kurslarından edindikleri belgelerle, ellerine iğneyi alarak  botoks ve dolgu gibi işlemleri kontrolsüz şekilde yapmalarıdır.

Fakat insanlar yine de mükemmel gözükme tutkusuyla yaratılan oltalara takılıp, yeni imajların peşine düşüp ekonomik anlamda yüksek ücretler ödeyerek güzellik satın alamaya çalışıyorlar. Hiç kimse kusurlarıyla yüzleşmek, onları kabul etmek ve bütünleşmek, böylece de olduğu gibi olmak ve kendi özgün ruhunu , stilini , kendi karakterini bulmak istemiyor ve buna cesaret de edemiyor. Oysa ki kişi mükemmellik tutkusundan vazgeçip kusurlarıyla barışsa, güçlü yönlerini keşfetmek için ilk adımı atmış olacak. Fakat bunun için kişinin öncelikle kendi gerçeğini kabul etmesi gerekiyor. Kabul etmek zor olsa da; kendi gerçeğimiz bir ya da birden fazla kusur içeriyor. Bir insan kendisini diğer insanlardan ayıran farklı ve güçlü yanlarını bulamadıkça, kendisini var eden özelliklerini keşfedemedikçe; kendisini mükemmel hissettiren imajların peşine düşmeye, sadece dış görünümüne yatırım yaparak içindeki giderek büyüyen boşlukta esir kalarak debelenmeye devam ediyor ne yazık ki…

Etrafınızda sürekli mükemmel gözükmeye çalışan, her konuda mükemmel davranan iş arkadaşı, arkadaş, sevgili varsa; her konuda size ve olaylara karşı çok iyi tavırlar sergiliyorsa, bu kişinin maskesinin altında sakladığı çok sağlıksız bir tarafı bulunabileceğini aklınızın bir köşesinde tutun. Gerçeklikten kopmayan ve sizin gerçeğinizi, sizdeki kusuru kabul  eden, dürüst samimi biraz da kusuru olan ve bu kusurlarla barışmış kişilerin yakınınızda olmasına izin verin. Negatif biçimde kusurlarınızı yüzünüze vuran, bunları size karşı kullanan, kusurluluğu bir eksiklişmiş gibi sunan kişileri uzaklaştırın etrafınızdan.

Mükemmellik içinde kusurları da barındıran bir gerçekliktir. Gerçeklik de kusurları içinde barındıran dengenin hakim olduğu boyuttur. Gerçeklik içinde zıt kutupları bulunan doğanın kurduğu harika bir denge sistemidir. Doğada her şey zıttıyla vardır ve bu tam anlamıyla mükemmeldir. Satırlarıma şair Turgut Uyar’ın dizeleriyle son verirken, dengenizi başkalarının size dayattığı  şekilsel, suni, yapay değer yargılarıyla bozmayınız…

DENGE

Sizin alınız al inandım

Sizin morunuz mor inandım

Tanrınız büyük amenna

Şiiriniz adamakıllı şiir

Dumanı da caba

 

Bütün ağaçlarla uyuşmuşum

Kalabalık ha olmuş ha olmamış

Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum

Ama sokaklar şöyleymiş

Ağaçlar böyleymiş

Ama sizin adınız ne

Benim dengemi bozmayınız

 

Aşkım da değişebilir gerçeklerim de

Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı

Yangelmişim diz boyu sulara

Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum

Hiçbirinizle dövüşemem

Benim bir gizli bildiğim var

Sizin alınız al inandım

Morunuz mor inandım

Ben tam kendime göre

Ben tam dünyaya göre

Ama sizin adınız ne

Benim dengemi bozmayınız

 

Dr. Demet Sergin / 19.Ocak.2024 / İZMİR

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu