Soru : Tarlada, bağda, piknikte vs. hanımefendiler namazı oturarak mı kılmalıdır?
Cevap : Sağlıklı bir hanımefendi hangi ortamda olursa olsun, farz ve vacip namazı oturarak kılamaz. Farz ve Vacib namazların kıyamı erkekler için olduğu gibi hanımlar için de Farzdır. Terki namazın iadesini gerektirir. Sehv Secdesiyle de namaz tamamlanmış olmaz.
Fakat Nafile Namazların (Sünnet Namazların) Kıyamı Sünnettir. Oturarak da kılınabilir. Sünnet namazların kıyamının terki Sehv Secdesini gerektirmez.
Soru : Kur’an ayetleri yüklenmiş telefonla tuvalete girilebilir mi?
Cevap : Evet, bu tür telefonlarla tuvalete girmek caizdir. Telefon bir alettir. Kendisine Kur’an yüklenmiş telefon, mushaf hükmünde değildir.
Ama yüzük, kolye vb. üzerinde Allah (cc) ismi gibi mukaddes kelimeler yazılıysa bunlarla tuvalete girmek mekruhtur. Bu tür nesneler şahsın üzerinde görünür olmayıp bunlarla tuvalete girmek caiz ise de söz konusu nesnelerle girmemek en uygun olan davranıştır.
Soru:Önümde namaz kılan birisi secdede iken ayaklarını tamamen yerden kaldırdı. Bu kimsenin namazı oldu mu?
Cevap:Namazın farzlarından olan secdede, ayaklar yerden tamamen ayrılırsa secde geçerli olmaz. Secde olmayınca namaz da olmaz. Secde yedi aza üzerine yapılır. İki ayak, iki diz, iki el ve alnı burunla beraber yere koymak. Namazın caiz olması için, en azından “Sübhâne rabbiyel alâ“ diyecek kadar bir süre ayakların bir parmağının dahi olsa yere konulması gerekir. Secde esnasında ayağın birini yere koyup birini kaldırmak ise mekruhtur. Ama bu durumda namazın iadesi gerekmez. Bu konuda kadınla erkek aynıdır.
Soru:Güneş enerji paneli vasıtasıyla ısıtılan su ile abdest almak caiz midir?
Cevap:Evet, caizdir. Güneş enerji paneli aracılığı ile ısınan suya güneş direk temas etmemektedir. Su, kapalı devre bir sistemden geçerek, yani güneşe direk temas etmeden ısınmakta. Arada engel olduğundan güneşin direk suya teması olmadan sadece ısı transferi ile su ısınmaktadır.
Böyle direk güneş ışığı teması olmadan kapalı devre sistemler aracılığı ile ısıtılan suyla alınan abdestte, boy abdesti ( gusül ) de geçerlidir, caizdir.
Soru :Normal abdest aldıktan sonra veya boy abdesti (gusül)aldıktan sonra vücudumuzun abdest azalarının herhangi bir yerine suyun değmediğini, kuru kaldığını anlarsak veya görürsek ne yapmamız gerekir?Tekrar yeniden mi normal abdest veya boy abdesti almamız gerekir?
Cevap: Hayır. Tekrar yeni baştan boy abdesti veya normal abdest almaya gerek yoktur. O kuru kalan veya su değmemiş olan yeri sadece yıkamayla abdest tamamlanmış olur. Hatta boy abdesti(gusül)alan birisi ağzını veya burnunu yıkamayı unutmuş olsa (ki ağzı ve burnu yıkamak farzdır) bu kimse de daha sonra banyodan çıktıktan sonra hatırlasa veya görse sadece ağzını veya burnunu yıkamakla abdesti tamamlanmış olur.
Soru : Sünnet namazları kılmalı mıyız?
Cevap : Evet, kılmalıyız. Çünkü, Peygamber Efendimiz (sav) kılmış ve bizlere de tavsiye etmiştir. Farzlara bağlı sünnetleri de diğer nafileleri de kılmamız bizim menfaatimizedir. Zira kıyamet gününde Allah ( cc ) evvela, farz namazlarımızdan bize hesap soracaktır. Eğer farzlarımız tam ise güzel olacaktır. Yok eğer farzlarımızda eksik veya noksanlarımız varsa o zaman kıldığımız sünnetlerimizle o eksikliklerimiz tamamlanacaktır.
Soru:Babam çok yaşlı, hasta ve bakımı çok zor. Çocuğu olarak hizmetini görürken bazen: “ölse de kurtulsam” diyorum. Böyle söz günah mıdır?
Cevap:Evet, günahtır. Çünkü anne ve babamız bizim dünyaya geliş sebebimizdir. Ne olursa olsun üzerimizde annelik, babalık hakları vardır. Dinimiz onlara “ öf “ bile demeyi yasaklamıştır. Onların meşru olan talepleriyle ilgilenmemiz onlara karşı ihsan görevimizi yerine getirmemizdir. Yanımızda olan anne ve babamızın hizmetlerini yaparken bizim : “ yetti artık, ölse de kurtulsam.“ gibi sözlerimiz caiz değildir.
İçimizden geçenlerden mesul değiliz ama söylediklerimizden sorumluyuz.
Soru:Gerekmesi halinde namaz sonunda sehiv secdesini nasıl yapmalıyız?
Cevap:Sehven yani unutarak, yanılarak veya hataen namazın farzlarından birinde geciktirme olursa veya namazın vaciplerinden birini terk etme veya geciktirme olursa bu noksanlık namaz sonunda iki secde ile o namazı tamam kılar. Buna sehiv secdesi denir. Sehiv secdesi şöyle yapılır;eğer yalnız namaz kılan ise şehadetten sonra salli / barik’ten önce sağa / sola selam verir, iki secde yapar ve yeniden tahiyyat, salli, barik, rabbena dualarını okur ve tekrar selamla namazını tamamlamış olur.
Eğer imam ise yalnız sağa selam verir ve münferidin (yalnız kılanın ) yaptıklarını yapar. Böylece imamın da cemaatin de namazı tamamlanmış olur.Namazın vaciplerini kasden terk etmek tahrimen mekruhtur. kasden terk edenin namazı yeniden kılması vacibdir
Soru:Cuma namazına tahiyyatta yetişenin cuma namazı tamam olur mu?
Cevap: Evet, olur. Dış ezan okununca alış-verişle veya başka şeylerle meşgul olmayıp hemen Cuma’ya gitmek vaciptir. Hatta camiye erken gidip Kehf Suresini okumak veya okuyandan dinlemek menduptur.
Cuma namazının teşehhüdünde veya sehiv secdesinde imama yetişen Cuma namazına yetişmiş sayılır. İmam sola selam verdikten sonra tahiyyatta imama yetişen hemen ayağa kalkar, Cuma namazını tek başına iki rekat olarak kılar.
Cumanın farzına yetişemeyen Öğlen namazını kılar.
Soru:Kaza namazlarımı her farzın peşine camide kılıyordum. Evde de kılabilir miyim?
Cevap:Evet, kılarsınız. Bir namazı özürsüz yere kazaya bırakmak büyük günahlardandır. Doğru olanı kaza namazlarını tövbe ve istiğfarla beraber evde kılmaktır. Camide kılarak cemaate durumu ifşa etmek ve başkalarına da yanlış örnek olmak uygun değildir. Farz namazların kazasını yapmak farz, vitir namazının kazasını yapmak ise vaciptir. Kazaya kalan namazları da oruçları da en kısa zamanda bitirmek gerekir. Ahirete namaz ve oruç borcuyla gitmemek lazımdır.